Dolar 32,5804
Euro 35,0490
Altın 2.458,51
BİST 9.805,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bayburt 23°C
Hafif Yağmurlu
Bayburt
23°C
Hafif Yağmurlu
Cts 25°C
Paz 24°C
Pts 22°C
Sal 20°C

Bayburtlu Bilim İnsanından Müthiş Buluş!

Bayburtlu Bilim İnsanından Müthiş Buluş!
8 Şubat 2019 15:02 | Son Güncellenme: 8 Şubat 2019 19:27
A+
A-

Konya Selçuk Üniversitesinde görev yapan Bayburtlu Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç liderliğinde oluşturulan çalışma ve araştırma ekibi tarafından eş zamanlı kanser teşhisi üzerine dünyada en hızlı sonuç veren yeni bir teknik geliştirildi.

Dünyada mevcut uygulamaları imrendirecek, en hızlı ve en güvenilir yeni bir kanser teşhis yöntemi geliştirildi, teknolojinin üretim aşamasına geçilmesi planlanıyor.

Gelişmiş ülkelerdeki insanların yüzde 4-6 oranın her yıl kanser tedavisi gördüğünü belirten Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, “Kanser tedavisinde günümüzde kullanılan en iyi yöntemlerden birisi cerrahi yöntemdir. Cerrahların, kanserli ile normal doku arasında bulunan sınır bölgeyi net bir şekilde henüz görememeleri nedeniyle cerrahi müdahale sonrasında kanserli dokunun bir kısmının vücutta kalması, istenmeyen ama kaçınılmaz bir durum ortaya koyuyor. Eğer cerrah dokunun normal ya da kanserli olduğundan emin değilse, doku patolojiye test için gönderiliyor. Bu durum cerrahi müdahale sırasında oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Yapılan patolojik test 20-30 dk zaman almakta, çoğunlukla bu süre uzuyor ve bu süre boyunca hasta anestezi altında tutulmaktadır. Buna ilave olarak, cerrahinin kozmetik başarısı ve fonksiyonelliği kanserli olmayan veya normal doku kesilmesi gereksinim en az düzeyde olmasına bağlıdır. Elde edilen bilgi birikimi ve mevcut onkolojik cerrahi teknikler, sık sık yetersiz kalmaktadır ve göğüs kanseri hastalarının yüzde 20 oranı cerrahi müdahale sonrası kalan malignant dokunun temizlenmesi için ekstra cerrahi işleme (lumpectomy) gereksinim duymaktadır. Bu durum kalan kanserli dokunun birçok kanser durumunda en önemli prognostik faktörlerden birisi olması nedeniyle önemlidir. Buna ilave olarak, yumuşak doku tümörü veya kolon kanseri gibi durumlarda cerrahi müdahale ile kesit alma imkânsız bir durumdur, dolayısıyla ikincil tümör oluşumunu ortadan kaldıracak uygun ilave yöntemlerin gerekli olduğu düşünülüyor” ifadelerini kullandı.

Mevcut kanser teşhis teknikleri oldukça geliştirilmiş olmasına karşın, cerrahi sınırların yeterince hassas bir şekilde belirlenmesi oldukça zor olduğunu ve yeni tekniklerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, “Selçuk Üniversitesi grubu tarafından Ar- Ge çalışmaları tamamlanan ve litaratüre kazandırılan çalışmalarla cerrahi operasyon esnasında eşzamanlı (intra-operative) diyagnoz gerçekleştirmek üzere yeni ve hızlı bir yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemde laser demeti biyolojik doku üzerine odaklandığında, biyolojik moleküllerden ibaret bir ‘plazma’ demeti oluşturur ve bu ‘plazma demeti’ yüksek çözünürlüklü bir kütle spektrometresinin etkileşme bölgesine pompalanır ve analiz edilir. Bütün biyolojik moleküllerin laser radyasyonuna maruz kalmaları durumunda çok benzer bir fragmentasyon desenine sahip olmalarına rağmen, temel kütle bileşenlerinin (PC) yoğunlukları kesinlikle çok farklıdır ve dokunun belirgin bir parmak izi olarak kullanılabiliyor ve özel istatistik yöntemlerle dokular arasındaki temel farklar ortaya konulabiliyor.Çalışmada sağlıklı doku ile kanserli doku ve aynı zamanda doku tipleri (yani; karaciğer, kolon, akciğer ve göğüs) arasındaki farklar laser desorpsiyon kütle spektroskopi (LDI-MS) kullanılarak ortaya konuyor. Bu teknik cerrahların tümör ve sağlıklı doku arasında kalan sınır dokuyu belirgin bir şekilde ayırt etmelerine imkân sağlayacak ve ilave cerrahi operasyon gereksinimlerini büyük ölçüde azaltacaktır” dedi.

Üretim Aşaması Ve Ar-Ge Çalışmaları Yürütülüyor

Çalışmaların başarılı sonuçlar verdiğini anlatan Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, “Çalışmalar tekniğin hem taze dokuda hem de forma gömülü dokularda gerçekleştirilen çalışma sonuçlarına göre başarı elde edilmiş ve teknolojinin üretim aşamasıyla birlikte, ilave Ar- Ge çalışmaları yürütülmektedir. Selçuk üniversitesi araştırma grubu tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalar dünyada henüz bulunmayan bir yöntemin geliştirilmiş olduğunu ve teknolojinin geliştirilip, prototipin üretilerek gerekli patent çalışmalarının tamamlanması planlanmaktadır. Bu çalışma temel bilimciler, mühendisler ve sağlık çalışanları tarafından oluşturulan çok disiplinli bir çalışma ekibi tarafından yürütülmektedir ve hem Araştırma (Ar) hem Geliştirme (Ge) aşamalarından teşkil eden bir çalışmadır. Bu amaçla, dünyada tek olan bir araştırma grubuna sahibiz ve bu araştırma grubu; Fizik Mühendisleri, Biyolog, Kimyacı, Elektrik–Elektronik, Malzeme, Makine, Bilgisayar mühendisleri, klinikçiler, veteriner ve cerrahlardan oluşmaktadır. Klinik cerrahlarının ve onkoloji çalışmaları yapan patoloji uzmanlarının taleplerini karşılamak amacıyla gerçekleştirilen bu çalışma, farklı disiplinlere mensup bir proje olup, klinikçilerin yönlendirme ve taleplerine yönelik teknolojik üretim amaçlayan bir çalışma ve sonuçları ortaya konuldu” diye konuştu.

Yerli, Milli Ve Yüksek Teknolojik Ürün Olarak Pazarlanması Hedefleniyor

Ortaya konan orijinal çalışmanın ülkemize kazanımlarından söz eden Prof. Dr. Kılıç, “Her klinikte kullanılabilecek, yeni-ileri teknoloji ürünü olan bu sistemin bütün dünyaya yerli-milli-ileri teknoloji ürünü olarak pazarlanması hedefleniyor. Bu geliştirilen teknik üzerine üretilecek teknolojik ürün ile hasta vücudunda herhangi bir kesiye sebebiyet vermeyen herhangi bir kanamanın gerçekleşmesine sebep olmayan, hastadan parça alınmasını gerektirmeyen, akciğer, böbrek, karaciğer, göğüs ve ana damarlar gibi hassas organlarda yaralanmaya sebebiyet verecek şekilde parça alınmasını gerektirmeyen hızlı ve güvenilir bir teknolojik ürün geliştirmenin ve üretmenin insanlık tarihinde henüz gerçekleştirilememiş olan bu teknolojiye gereksinim duyduğu aşikâr bir gerçektir. Özellikle de ciğerlerden parça alınması süreçleri dikkate alınacak olursa, hastaya narkoz verilmeksizin hastadan patolojik parça alınmasının ne kadar ızdırap verici bir süreç olduğu gerçeğinden hareketle, beyinden parça alınmasının çok zor ve riskli olduğu göz önüne alınacak olursa, hasta üzerinde herhangi bir yaralanmaya, kesiğe ve kanamaya meydan vermeksizin gerçekleştirilebilecek bir güvenilir ve hızlı (mikrosaniye mertebesinde) teşhis sürecinin bu alanda gerçek bir dönüm noktası olduğu tartışılmaz bir gerçek olarak değerlendirilerek, bu çalışmanın bu noktaya gelmesinin çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Çalışmalarda proje yürütücülüğünü gerçekleştirilen ve doktora tezi çalışmasına danışmanlık yapan Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, “Bu çalışmanın geliştirilmesinde öncü çalışmalar ortaya koyan Dr. Yasemin Gündoğdu, doktora çalışmasını tamamlamış ve bu çalışma sonucunu da literatüre kazandırmıştır. ” dedi.

Kaynak: yenimeram.com.tr

 

YORUMLAR

  1. Temel dedi ki:

    İnsan yaşantısında değişim güzeldir. olumlu istenen ve özlenen değişimler aydınlıklara yol açar
    bu değişimin hemşehrimiz tarafından yapılması bizleri gururlandırmıştır. Bayburtlu gençlere umut
    aşılayan sayın hocamıza başarılar diliyorum.

  2. Hasan dedi ki:

    Bilim ve teknolojide mutlaka bu tür buluşlara ihtiyacımızın çok olduğu bu dönemlerde büyük bir çalışma örneğini Ülkemizin ve insanlığın hizmetine sunan başta saygıdeğer dostum Hamdi Şükür KILIÇ Hocamıza,çalışma ekibine ve emeği geçen herkese bir vatandaş olarak şükran ve hayır dualarımı arz etmek isterim.Bu vatan için yapılan her hizmet ve fedakârlık takdire şayandır.

  3. halil ibrahim dedi ki:

    HELAL OLSUN SANA HOCAM. BİZ TÜRK MİLLETİ OLARAK EN ÇOK BUNLARA İHTİYACIMIZ VAR. SYN. CUMHURBAŞKANIMIZIN , HAYKIRARAK ANLATMAK İSTEDİĞİ , GELİŞİM BUNLAR. BİZİM BÜROKRASİİDEKİLER İSE, GENÇLERİMİZİ BOŞ İŞLERLE GEZEREK MOTIVASYON EDİYORLAR. SÖYLEDİNMİ , SUÇ OLUYOR SÖYLEMEDİNMİ, DERT OLUYOR. EKMEĞİ. EKMEKÇİYE VERECEKSİN , BİR EKMEKTE ÜSTE VERECEKSİN.”’ İKİTANE DANAYI OTARAMAYANLAR”’ İNSAN YÖNETİYORLAR SÖZDE… SYN. CUMHURBAŞKANIMIZ İNŞALLAH ,, ADİL OLMAYAN BU YÖNETİCELEREDE EL ATACAKTIR İNŞALLAH. BU AZİZ MİLLETTE NE CEVHERLER VAR , BUNLARI ORTAYA ÇIKARACAK ADAMMM YOK. ADAMMMMM.. .
    SAYGILAR.