Bayburt’a Turizmci Gözüyle Bakmak Bir Başka Güzel
Bayburt Turizmde farklı bir pencere açmak adına çalışmalarını yoğunlaştırırken, İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Bekir Kurtoğlu rehberliğinde önemli bir ekip Bayburt’ta misafir edildi.
Gelen heyette TRT Koordinatörü Bayburt’lu Zakir Memişoğlu , TRT spor yapımcısı ve yönetmen Köksal Taş, organizatör ve spor danışmanı Cumhur Baştuhan, Ultra maraton sporcusu ve organizatör Alper Dalkılıç ve Ultra Maraton sporcusu ve sporcu danışmanı Elena Polyakov , gezilerine Aydıntepe yer altı şehrinden başlayarak, Trabzon Bayburt sınırında Kemer dağı yamaçlarında bulunan aygır gölü ve balıklı göl, Üzengili, Yazyurdu, Baskı, Kavakyanı, ve Dağtarla köyü yaylalarından Bayburt merkeze kadar keşif yaptılar. Yapmış oldukları doğa keşfi sonucunda Bayburt Trabzon sınırında olan yaylaların saklı bir cennet olduğu, doğa sporları için mükemmel ve turizm açısından idalı bir bölge olduğunu dile getirdiler.
İlden ayrılmadan önce Bayburt Kalesinin eteklerinde yaptığımız söyleşide önemli konuların altını çizen açıklamalarda bulundular.
Bayburt’la ilgili gezi değerlendirmelerini kameralarımıza aktaran ve aslen Bayburt’lu olan, Zakir Memişoğlu şunları söyledi, ” Bayburtta 3 gün içerisinde yoğun bir süreç yaşadık. Bayburt doğumlu da olsam burayı çok fazla tanımıyorum. Turizm il müdür yardımcısı Bekir beyin desteğiyle rota tespiti yaptık. Bayburtun doğa sporlarına yatkınlığı nedir diye incelemelerde bulunduk. Turizm çeşitliliği konusunda doğa turizmi bazı illerde aldı başını gidiyor. Bayburtun doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip, bunu nasıl değerlendirebiliriz diye bu turu düzenlemiş bulunuyoruz. Gördük ki Bayburt’ta büyük bir doğa alanı var. Artık insanlar doğal olana yöneliyor ve insanlar kırsalı merak ediyor. Maraton koşusu , dağ yürüyüşü , bisiklet, doğa sporları adına neler yapılabilir diye Bayburtta yoğun bir trafik yaşadık. Çoruh havzası boyunca köyleri dolaştık Aydıntepe müthiş bir potransiyel, kaled restore tamamlanırsa büyük avantaj olur. Bütün bunlar potansiyel olmanın ötesine geçmelidir. Alt yapı eksikliğini kabul etmeliyiz. Koşucular belli noktalarda desteklenmeli. Rota ve haritalanmalar tam yapılanmalı ve bu bölge cazip hale getirilmelidir. Yoksa insanlar Kaçkarları Rize’yi çevre illeri bırakıp niye buraya gelsin.?
Bayburt’ta doğa dernekleri kurulabilir
Burada bir el birliği yapmak gerek. Turizm il müdürlüğü organize edebilir valilikte protokol noktasında destekleyebilir fakat halkın katılımı önemli. Yöneticilerin belediyenin halkın içine inip bu tür organizasyonlarda nasıl destek olabilirim noktasında alt yapı oluşturmalılar. Bütün bunlar küçük maliyetli işlerdir ” dedi.
Köylerde köy pansiyonculuğunun teşvik edilmeli
Bayburt’la ilgili önemli konuların altını çizen Baş Organizatör olan Cumhur Fevzi Baştuna konuşmasında, ” Burada yetişmiş bir insan gücü gerekiyor. Ben burayı hiç tanımadan gelseydim köylülere sorup yön bulmaya çalışırdım. Fakat her turist böyle değildir. İnsanlar Bayburta geldiği zaman nereye gideceğim sorusuna cevap alabilmelidir. Bu konuda eğitimli insanlar yetişmelidir. Doğa turizmi için buraya büyük şehirlerden gelenler doğal yaşam için kırsal kesim arıyorlar. Köylerde köy pansiyonculuğunun teşvik edilmesi gerekiyor. Burada insanlar çok misafirperver. Bir çok yerde olmayan “Yaren Kültürü” burada devam ediyor. Bunu göstermek ve yaşatmak gerekiyor. Arazide işaretlenmeler yapılabilir kuzeyde soğanlı dağları ve Rizeyle sınır olan dağlarda muhteşem doğa alanı var. Buralarda sosyal bir olay yok, insanlar küçük şehirde birşey olmaz diye düşünüyor. Aslında yapacak çok şey var. Hafta sonu yapılabilecek aktiviteler bulunabilir doğa yürüyüşleri vs. İnsan isterse çölü de çiçek bahçesine çevirebilir. Bayburttaki nüfusla bu çok rahat yapılabilir. Gerekli işaretleme ve alt yapıdan sonra halkın esnafın yerel yönetimin herkesin işin ucundan tutup şehirlerini daha yaşanacak hale getirebilirler.
Bürokratlar gövde gösterisi yapıyor
Anadoluda toroslarda yörük festivali yapılıyor. Bayburt’ta Dede Korkut etkinlikleri oluyor. Fakat bunlar çok fazla ses getiren faaliyetler olmuyor. Bu tür faaliyetler bürokratların gövde gösterisi yaptığı etkinliklere dönüşüyor. Çadırın altında protokol oturur, güneşin altında halk bekler durur. Bu alışkanlığı Anadolu’nun kırması lazım, Bayburtta bunu başlatabilir. Dede Korkut’un Dünya çapında ses getirmesi için, gelişen sosyal medyayla beraber daha farklı argüman ve beyinlerle farklı yaklaşılmalıdır” diyerek düşüncelerini ifade etti.
Bayburt rengarek bir süs halinde bekliyor
TRT yönetmen ve yapımcısı Köksal Taş ise konuşmasında, ” Bayburt’taki herkesin iş adamlarının ve halkın bu projelere destek verilmesi gerekiyor. Topyekün bir toplum hareketi olduğunda ve bunu herkes benimsediğinde en küçük bölgelerde bile turizm yapılabiliyor. Turizmd insanlar artık bu tür coğrafyalara kendini atıyor. Çoruh nehri gibi çok güzel bir coğrafyada yaşıyorsunuz. Avrupadaki birçok şehre bedel bir nehre sahipsiniz. Bayburt kalesiyle nehriyle rengarenk bir süs halinde bekliyor. Arkadaşlar gözlemledi bizlere düşen belgeselle reklamını yaparak desteklemektir” diye konuştu.
Bayburt’çok beğendiğini ifad eden Maraton Sporcusu Elena Polyakova, ” Çok güzel rotalar var Bayburt’ta. Haritalar ve rotalar çıkarılırsa hem bisikletçiler hem koşucular için çok güzel antrenman ve kamp yeri olabilir burası.”
Üniversiteye görevler düşüyor
Alternatif turizm açısından Bayburt’un uygun yeryüzü şekillerine sahip olduğunun altını çizen organizatör Alper Dalkılıç konuşmasında, ” Farklı coğrafyalarda bulunduk ve buraya da Bekir bey bizi davet etti ve olabilecek şeyleri gördük. Üniversite öğrencilerine ve öğretim görevlilerine burada görevler düşüyor. Bayburt’ta anket yapsanız 10 kişiden 7-8 i yer altı şehrini ziyaret etmediği ortaya çıkacaktır. Belki duymuştur ama gitmemiştir. Böyle yerler ziyaret edilmeli, balı, poleni, loru buranın birçok lezzeti var. Ama başka yörelerin lezzetlerinin ön plana çıktığını biliyoruz. Bayburt’ta tanıtım amaçlı çalışmalar yapılmalı. Hepimize düşen görevler olduğunu unutmamamız gerekir ” dedi.
Bayburt Bayburtolalı böyle bir ekip görmedi
Misafirlerin kısa sürede Bayburt’u çok iyi tanıma fırsatı bulduğunu söyleyen Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Bekir Kurtoğlu, ” Arkadaşlarla ilk tanıştığımız zaman sloganımız Bayburt Bayburt olalı böyle bir ekip görmedi demiştik. Bayburtu Bayburtlulardan daha çok tanıdıklarına inanıyorum . Ortagol tarafından girdik Baksıya, Baksı’dan Çakmasa Çakmas’dan yaylalardan Aydıntepe’ye geçtik. Bazı arkadaşlarımız günd yaklaşık 30 km yol koştular. Bayburt’un ve Bayburtlunun bakış açısını kırıp dışarıdan buraya turist çekmek için buraya çağırdık arkadaşlarımızı. Karadeniz sahillerinin kapılarını Bayburta açmak. Bu amaç doğrultusunda neler yapabiliriz alt yapı eksikliğimiz nelerdir, ar-ge amaçlı yapıyoruz bu çalışmayı. Halka esnafa sesleniyorum Bayburt için çalışan arkadaşlara yardımcı olmaları gerekiyor özellikle esnafımızın. Bayburtun bir bütün olmasını istiyorum, bir amaç uğruna güçlü olmalıyız ve ilkbaharda 30-40 bin turist çekebiliriz buraya. Ekonomik açıdan Bayburt gelişir ve iş kapasitesi artar. Çoruh nehrini kaleyi ve bunun gibi kültürel ve tarihsel değerlerimizi daha temiz bakabiliriz.
Bize bu organizasyon için sponsorluk yaparak destek olan Ticaet ve Sanayi Odası, Büyük Bayburt Oteli,Tavşanlı Kuruyemiş, İşmar, Bayhanlar Arçelik, Polat Apart, Topçuoğlu İnş. ve Fatih Şarküteriye katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.
https://www.youtube.com/watch?v=M7qNvD2KWBw
Kıymetli Kardeşlerim,Bayburt a yaşadım Bayburt a yaşlanmak arzusundayım inşallah. Sosyo kültürel ekonomik derin köklere sahip Bayburt un yaşanırlılığını kolaylaştırırsa arzu edilen aranır şehir olur.Bir noktaya ışık tutmak istiyorum. Y O L Ulaşımın standardı yüksek ve kolay olmalı . O V İ T projesine Bayburt Pazaryolu (en eski karayolu olarak geçiyor) yolu iyileştirilip ovite entegre edilirse turizm adına bir çok katkı sağlıyacak. ovitin mimarı syn R T ERDOĞAN(Rize li) ile R AKDAĞ(İspirli) Niçin yolun mimarıda vekilimiz syn NACİ AKBAL (orsorlu-yoncalı)olmasın . saygılarımla..
Bayburt Medya farkıyla Bayburt daha güzel olacak, teşekkürler ümit bey
Misafir ekibe hoş geldin diyoruz..
Bayburt’a düşünülen bu güzel projelerin gerçekleşirken, doğaya
ilgiyi artırırken,şehrimizin de (Al beni si,cazibesi olması lazım)..
Genç vilayet olmamıza rağmen ,ilçe iken şehrimiz daha yaşanırdı,il
olduk sorunları yenecekken kar topu gibi büyüttük, buzullaşdı..
Üniversitemiz var, şehrimize henüz bir katkısını göremedik..
Reklam,siyaset,ucuz ve kısır işlerle uğraşılıyor..Yönetenlerde İRADE yok.
Düşünülen projelerin hayat bulması için ,röportajın yapıldığı kaleden
bakıldığında tüm sorunlar SIRITIYOR…Kısaca ilk önce, boğulmayacak
YAŞANIR KENT olacağız, yürüyecek yerimiz kalmadı,trafik,çirkin yapılaşma
almış başını gidiyor..Bu mantıkla,ne turizm gelişir,ne ekonomi acaba
yanılıyormuyum…..Yinede Bayburtumuza gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederiz…..