Siyaset, Bayburt’un soğuk havasını ısıtmaya başlıyor

Türkiye’de seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağının açıklanması sonrasında Bayburt’ta siyasi partilerde milletvekili aday adaylığı için hareketli günlerin yaşanması ve siyasi havanın yavaş yavaş ısınması bekleniyor.

Öyle ya da böyle seçimler ufukta göründü artık. İktidar olma yarışı soğuk havalara rağmen ülkenin her köşesinde siyaseti ısıtmaya başlayacak.

Her seçim öncesi Bayburt’ta yaşanan milletvekili aday adaylıkları sürecinde neler yaşandığı artık bilinir hale gelmiş durumda. AK Parti’den aday adayı olmak isteyenlerin sayısı muhtemelen çiftli rakamlara ulaşacak. MHP’den bir ve ikinci sırada kimlerin yer alacağı şimdilik merak konusu olarak devam ederken, Millet İttifakı veya altılı masa olarak bilinen partilerin ise ortak aday çıkarması bekleniyor.

AK Parti’de aday adaylarının partiye müracaatları 10 gün içerisinde netleşmiş olacak. Yani 2023 seçimlerinin Bayburt’ta heyecanlı ve çekişmeli geçeceğini vurgulamakta yarar var.

Tek Milletvekili ile temsil edilen Bayburt, nüfus artışına bağlı olarak 2023 yılında yapılacak olan seçimler sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisinde 2 vekille temsil edilmiş olacak.

“Yine bildik yol mu izlenecek?”

Yıllardır şehrin sorunlarını tartışmayı unutan Bayburtlular, önümüzdeki üç aylık sürede kimlerin milletvekili olması ya da olmaması gerektiğini veya isimler üzerinden siyasi değerlendirmelerle seçime kadar siyasetin tansiyonunu üst seviyede tutmaya çalışacaklar. Çünkü bir kesim var ki, yıllardır vekillerin bu şehrin kurtarıcıları olduğuna inanırlar.

Ancak her nedense partilerin genel merkezi hangi isimleri belirliyorsa onların adaylığı kesinleşiyor. Yani irade bir şekilde Bayburtluların elinde olmuyor.

Uygulanan bu sistem ise seçilen milletvekili ile vatandaş arasındaki bağı engellediği gibi hizmet alma konusunda da istenilen başarı elde edilememiş oluyor. Nihayetinde kazananlar vekiller olurken, hayal kırıklığı yaşayan ise Bayburtlular oluyor.

Ancak Bayburt’ta bir ilk yaşanabilir ve bu seçim öncesi seçmenin fikrine önem verilerek istediği isimler aday yapabilir. Çünkü bu konuda böyle bir kanaatin oluştuğu biliniyor.

“Nerede yaşadığı önemli değil ”

Öncelikle şunun altını çizmekte yarar var. Seçilecek olan milletvekilleri Bayburt’ta mı yoksa il dışında yaşayan Bayburtlulardan mı olsun tartışması sadece duygusal bir takıntıdan öteye geçmeyecektir. Nerede yaşıyor olursa olsun yeter ki vizyonu, projeleri, inandırıcılığı ve samimiyetiyle Bayburt’un sorunlarını çözme konusunda yetenekli olabilsin. Kısacası Bayburt için Ankara’da her kapıyı rahatlıkla açabilecek kapasiteye sahip olsun.

Yani falanca aday iyidir, cana yakındır, istediğimde yanına gider çayını içerim, işimi rahatlıkla yaptırırım gibi kısır yaklaşımlar kente milletvekili değil kendisine arkadaş arayan bir anlayıştan öteye geçmeyecektir. Bayburt’un değişimi için öncelikle zihniyet değişiminin gerçekleşmesi şarttır.

Bu kenti temsil edecek vekillerin öncelikle sığınacak birer liman olmadığını, ellerinde sihirli değnek bulunmadığını kabul etmekte yarar var. Bayburt gerçekleriyle yüzleşebilmeli ve yapılan yanlışlardan mutlaka ders çıkarmalıdır. Ortak akıl ve eleştiri kültürünü geliştirmiş toplumlar her zaman sorunlarını çözmüş ve ilerleme kaydetmişlerdir.

Şehrin öncelikli sorunları istenildiğinde 10 yıl içerisinde kökten çözülür ve yaşanabilir bir kent haline dönüştürülebilir. İnananlar ve cesaretli olanlar için bu çokta zor olmasa gerek.

Örnek isteniyorsa uzağa gitmeye gerek yok. Erzurum ve Erzincan örnekleri yeterlidir. Son 10 yılda her iki şehir kentleşmeyi tamamlamış, koşarak büyümeye devem ediyor. Bayburt ise sorunları yumak haline dönüşmüş, kasaba görünümüne bürünmüş ve kaderine razı edilmiş konumdan bir türlü kurtulmayı başaramamıştır.

Neden bu hale gelindiğinin cevabı bulunduğunda o zaman sorunlar bir bir çözüme kavuşacak demektir. Bayburtlular samimiyetle sorunlarını konuşabilmeli ve gerçeklerle yüzleşebilmelidir.

Bayburt’u çok sevdiğini iddia edenler, Şehit Osman Dağına çıkıp şehre tepeden baktığında gerçekleri bir şekilde çıplaklığıyla göreceklerdir. Şehrin mahallelerinin tamamına yakınının görüntülerinin içler acısı virane görüntülere sahip olduğu, yeşili olmayan ve çarpık yapılaşmalar yansıttığına şahit olacaklardır. Bayburt’un bu haline benzer tek bir örnek şehir göstermek mümkün değildir.

Milletvekilleri, belediye başkanları veya siyasi parti temsilcilerinin yanlışlarını veya eksiklerini yüzlerine söyleyebilen vatandaşlardır o şehirlerin gerçek sahipleri.

Duygusal bir mantıkla değil, realist ve akılcı bir şekilde sorunlar değerlendirildiğinde bu şehrin makus talihi o zaman değişecektir.

“Yeni bir hikâye yazılmalı”

Eleştirilebilen, hesap verebilen, vekili olduğu şehrin sorularını meclis dahil her yerde cesaretle gündeme getiren, Bayburt’un makus talihinin değişimi için yeni bir hikaye yazabilen, projeleriyle şehrin vizyonunun değişeceğine ve sorunların asgariye ineceğine dair vatandaşı ikna eden, her ay halkla buluşma günleri yaparak onların sorunlarını dinleyebilen, vatandaşlar arasında ayrım yapmayan, liderinin ne dediğinden önce seçmeninin ne istediğine öncelik veren, kısacası halka dokunabilen cesaretli, donanımlı, ve halkla el ele verebilen, aldığı maaşın hakkını veren vekiller bu şehrin sorunlarının çözümüne katkı sunabilirler.

Unutulmamalıdır ki, Bayburt’ta hangi partilerin veya adayların kazanacağından daha önemlisi,  şehrin sorunlarını kendi sorunları olarak kabullenen ve gelecek seçimleri değil, şehrin geleceğini düşünen vekillerin kazanmasıdır. Bayburtlu bunu başardığı zaman, Bayburt kazanmış olacaktır.

Bayburt Medya