Dolar 32,5559
Euro 34,9352
Altın 2.442,90
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bayburt 23°C
Hafif Yağmurlu
Bayburt
23°C
Hafif Yağmurlu
Cts 25°C
Paz 24°C
Pts 22°C
Sal 18°C

Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Sefalı’nın adı yeni bir bitki türünde daha yaşayacak

Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Sefalı’nın adı yeni bir bitki türünde daha yaşayacak
30 Haziran 2022 07:34 | Son Güncellenme: 30 Haziran 2022 13:25
A+
A-

Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi akademik personellerinden Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman Sefalı öncülüğünde Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Kaçkar Dağları eteklerinde tespit edilen yeni arınca bitkisine literatüre geçmesi için Artvin’e atıf yapılarak Androsace artvinensis Sefalı & Yapar ismi verildi. Bitki, Türkçede ise “Yayla Güzeli” adıyla çağrılacak.

Bölge florası üzerinde yapılan saha taramasında Androsace artvinensis (Yayla Güzeli) bitkisinin bugüne kadar Bayburt, Gümüşhane ve Sivas illerinde yayılış gösteren, nispeten daha küçük çiçekli olan diğer akrabalarıyla karıştırıldığı fark edildi. Artvin’de keşfedilen bitkinin, Türkiye’deki 10 arınca türü içerisinde en büyük çiçeklere sahip olması, bilim camiasında heyecan uyandırdı. Göz alıcı büyük beyaz çiçeklere sahip olan bitki, yaklaşık 2000 m rakımdaki yaylada bulunduğu ve çarpıcı güzelliğe sahip olduğu için, Yayla Güzeli olarak isimlendirildi.

Bingöl Üniversitesinden Dr. Yakup Yapar’ın da görev aldığı ekip tarafından bitkinin özgün bir tür olduğunu saptamak amacıyla gözle görünür farklılıklarının incelenmesinin yanı sıra mikroskopta polen ve tohum yapıları da incelendi.  İncelemeler neticesinde bitkinin farklı olduğu tespit edilince, sonuçların botaniğin prestijli dergilerinden olan Phytotaxa’da yayınlanması kabul gördü.

Botanik biliminde çığır açan gelişmelerden birine daha imza atan Sefalı, Türkiye’de Arınca bitkileriyle çalışmanın büyük keyif verici olduğunu, dağların zirvelerinde ve yüksek kesimlerde yetişen bu bitkiler için Niğde’den Van’a, Kars’tan Kastamonu’ya kadar birçok dağda incelemeler yaptıklarını söyledi. Dr. Sefalı, “Sonuçlar oldukça şaşırtıcı. Uzun yıllardır ülkemizde sessiz kalan bu bitki cinsine ait ikinci buluşumuzu yaptık. Oldukça mutluyuz. Yaptığımız çalışmalarda bize destek olan Bayburt Üniversitesi’ne ve Rektörümüz Prof. Dr. Mutlu Türkmen’e teşekkürlerimizi sunarım” ifadelerini kullandı. 

Dr. Sefalı geçtiğimiz yıl yine bir arınca türü olan Androsace azizsancarii Sefalı bitkisini keşfetmişti.

 

 

 

ETİKETLER: ,
YORUMLAR

  1. Yayla güzeli dedi ki:

    Abdurrahman ve Yakup hocalarımı gönülden tebrik ederim. ”Yav bizim orda bundan sürüynen var! Neymiş altı üstü bi tene çiçek!” diye düşünen hemşehrilerime iki çift sözüm var. Bakınız millilik, vatanseverlik budur işte. Vatan topraklarımızın altındaki üstündeki bütün zenginlikleri araştırmak, ortaya çıkarmaktır millilik. Anadolu’nun botanik literatürüne bakın, neredeyse tamamı gevur dediğimiz Avrupalı araştırmacılar tarafından oluşturulmuş. 18. ve 19. yüzyıllarda adamlar bütün Anadolu topraklarını karış karış gezmişler, cilt cilt kitaplar yazmışlar. Bayburtlu Zihni’nin ”Sümbüller perişan güller kan ağlar” dizesindeki sümbülümüze Muscari armeniacum yani ”Ermeni sümbülü” demişler, bugün bu şekilde dünya bunu biliyor, tanıyor. Söyleyeceğim o ki biz yapmazsak başkaları gelir yapar ki zaten yapmışlar. En azından onların gözden kaçırdıklarını kendi vatandaşımızın keşfetmesi, ortaya çıkarması bu yüzden önemli, değerli.