Bayburt’un çağdaş sanatla bütünleşen özgün müzesi Baksı, 11-12 Haziran tarihlerinde sanatseverleri iki önemli etkinlikle ağırlıyor. Seçkin Pirim’in “Zamanlı Zamansız” sergisi ve “Akarsu Üstünde Konuşmalar” söyleşi dizisi, sanat ve fikir dünyasına yeni bir soluk getiriyor.
Modern heykel sanatının önde gelen isimlerinden Seçkin Pirim, Baksı Müzesi’nde açılan “Zamanlı Zamansız” başlıklı kişisel sergisiyle izleyiciyi, zamanın sınırlarını zorlayan bir içsel keşfe davet ediyor.
Sanatçının son dönem işlerinden oluşan seçki, formların sessizce ama derinlikli bir anlatı eşliğinde zamanla kurduğu ilişkiyi yansıtıyor. Kimi eser geçmişe, kimi gelecek tahayyüllerine sesleniyor. “Her şeyin İstanbul, Ankara, İzmir üçgeninde döndüğü bir sanat ortamında Baksı gibi bağımsız bir merkezde sergi açmak çok anlamlı,” diyen Pirim, serginin taşrada yükselen sanat hareketlerine de güçlü bir katkı sunduğunu vurguluyor.
Etkinlik takviminin ikinci ayağını oluşturan “Akarsu Üstünde Konuşmalar” söyleşi dizisi ise bu yıl “Gençler Hangi Vadide Yol Alıyor?” temasıyla gerçekleşiyor. Söyleşilerde sanat, medya, mimarlık ve akademi dünyasından isimler, gençliğin kültürel yönelimlerini ve yaratıcı potansiyelini ele alacak.
Etkinliğin yaratıcısı ve Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, bu buluşmayı şöyle tanımlıyor: “Bu, sıradan konferans salonlarından uzak, doğanın kalbinde fikirlerin özgürce aktığı bir platform. Çoruh Nehri sadece bir su yolu değil, aynı zamanda sanatın akışına ev sahipliği yapan bir metafordur.”
Etkinliğin moderatörlüğünü gazeteci Jülide Ateş üstleniyor. İki oturumdan oluşan programın konuşmacıları ise şöyle:
İlk Oturum:
Candan Yıldız (Gazeteci)
Doç. Dr. Ayşe Hazar Köksal Bingöl (Akademisyen)
Prof. Dr. Gülveli Kaya (Edebiyatçı)
Kerem Piker (Mimar)
İkinci Oturum:
Seçkin Pirim (Sanatçı)
Bahadır Özgür (Ekonomist-Yazar)
Mensur Akgün (Siyaset Bilimci)
Seray Şahinler Demir (Kültür Sanat Editörü)
Baksı Müzesi, sadece bir sergi mekânı değil; aynı zamanda sanatın merkezden değil, taşradan yükselen sesini temsil eden öncü bir proje olarak dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, hem genç sanatçılara hem de fikir insanlarına yeni bir sahne açıyor.
11-12 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek bu iki günlük etkinlik, sanatla düşüncenin iç içe geçtiği, doğayla buluştuğu özgün bir kültürel deneyim sunuyor.