Dolar 32,3868
Euro 35,0513
Altın 2.325,75
BİST 9.131,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bayburt 16°C
Az Bulutlu
Bayburt
16°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 19°C
Pts 19°C
Sal 20°C

Uygur Türklerine Zulüm Yapan “Çin” Kınandı

Uygur Türklerine Zulüm Yapan “Çin” Kınandı
2 Temmuz 2015 13:09 | Son Güncellenme: 2 Temmuz 2015 13:15
A+
A-

Bayburt Memur-Sen Bayburt İl Temsilciği  Doğu Türkistan’da yaşanan  Çin zulmününü protesto etmek için Türk Dünyası Parkında bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya çok sayıda STK temsilcisi katılım gösterdi.

Memur-Sen adına konuşmaya yapan  Fikret Özbey’in basın açıklaması şöyle;

“Selam Olsun Uygurlu Kardeşlerimize, Lanet Olsun Faşist Çin’e,

Doğu Türkistan’daki Çin zulmüne “DUR” demek, zulmü kınamak, “BOYKOT” çağrısı yapmak için buradayız.

Önce şunu belirtmeliyim ki; Müslüman Uygur Türkleri toprakları ve vatanları Doğu Türkistan’daki şanlı direnişlerini 257 yıldan beri büyük bir cesaret, kahramanlık örnekleri  ile dolu ve başarı ile sürdürmekte. Müslüman Uygur Türkleri bu kutsal mücadelesini Doğu Türkistan Hür ve Bağımsız olana ve bu topraklarda İlahikelimetullah cari olana kadar sürdürmeye azimli ve kararlıdır. Selam olsun Uygurlu kardeşlerimize, selam olsun şanlı direnişe, lanet olsun faşist Çin’e…

15 gündür Çinli faşist askerler bölgeyi tamamen kuşatma altına aldı. Yüreğimiz yaralı. Gönül rahatlığıyla iftar edemiyoruz.

Türkistan’da Oruç tutmak da yasak…

Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor..

Kur’an eğitimi engelleniyor, 500 bin civarında çocuk zorla ideolojik eğitimlere tabi tutuluyor..

Çin hükümeti, farklı Türkçe lehçelerinde konuşan yerli halkı Çinceyi kullanmaya zorlayarak asimilasyon politikaları uyguluyor.

Mal varlıklarına keyfi bir şekilde el konuluyor, seyahat özgürlükleri kısıtlanıyor.

Türkistanlı kadınlar, “plan dışında” hamile kaldıklarında hamileliklerinin son günleri dahi olsa mecburi kürtaja tabi tutuluyor.  Nüfus planlaması dışında olan çocukların gizli olarak dünyaya getirilmesi hâlinde ise aileler çok yüksek maddi cezalara maruz kalıyor, doğum yapan kadın veya eşi memur ise bu kişinin görevine son veriliyor.

Bu hukuksuzluklara, zulümlere, yasaklara ve baskılara itiraz edenler evlerinden alınıyor, demokratik eylem hakkını kullananlar sokak ortasında öldürülüyor.

İşkenceler ve idamlar ise aralıksız sürüyor.

Halka önder olabilecek kapasitedeki bazı Âlimler de zehirlenerek öldürülüyor.

Kapalı devre zulümler devam ederken dünyanın sessizliğinden cesaret alan Çin her güne yeni bir katliam ile başlıyor. 15 günde Çin’in resmi verilerine göre onlarca, insan hakları kuruluşlarına göre yüzlerce Müslüman yaşamını yitirdi, binlercesi cezaevine konuldu. Kahrolsun faşist Çin, kahrolsun bu zulme gözlerini kapatanlar.

Yardım kuruluşlarının dahi bölgeye girmesi engellenmekte, bölgeden sağlıklı haber alınamamaktadır. Bölgenin dünya ile bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun vahametiyle ilgili endişelerimizi arttırmaktadır. Çin, Doğu Türkistan’da olup bitenleri, gerçek haber ve bilgilerin üstünün zorla örttürmektedir. Kendi güdümündeki medya’yı müthiş derecede dizginleyerek kör ve sağır duruma getirmektedir. Gerçekleri kontrol ederek ustaca ve sinsice gizlemektedir. Çin’in bu sahtekârlığı bütün dünyaca bilinmektedir.

Çin hükümetinin soykırıma dönüşen uygulamaları, her yıl yüzlerce Müslüman’ın hayatını kaybetmesiyle son buluyor.. Dünya bu soykırıma, bu insanlık zulmüne, bu alçaklığa ve vahşete seyirci kalarak, ortak oluyor. Lanet olsun böyle faşizme, lanet olsun Çin zulmüne..  Adaletsizlik, hukuksuzluk bunların kanına işlemiş. Yaşanan zulümler karşısında uluslararası kamuoyunu her zamanki gibi üç maymunu oynuyor. Yere batsın adaletsiz dünya, kahrolsun emperyalizm, kahrolsun vicdansız faşist Çin…

Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvara asanları kınıyoruz. Tüm dünya sussa da biz susmayacağız! Yeryüzünde tek başımıza bile kalsak mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Onların haklarını savunmaktan katiyen geri durmayacağız. Büyük Memur-Sen ailesi olarak biz var oldukça Doğu Türkistan zulmünü, Gazze katliamlarını, Suriye vahşetini, Mısır ve Arakan’da yaşanan hukuksuzlukları gözlerine sokmaya devam edeceğiz. Gözlerinizi kapayarak vicdanlarınızın sizi rahat bırakmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

Buradan faşist Çin’e sesleniyoruz; Doğu Türkistan’a baskı uygulamaktan, vicdanları yaralamaktan, insan haklarını çiğnemekten, din ve vicdan hürriyetini gasp etmekten bir an önce vazgeç… Yeter artık. Uyarıyoruz! Akıttığınız kanda boğulacaksınız Hiç bir zulüm ebedi değildir. Aklınızı başınıza alın.

Bir çağrımızda insanlığa;

Bu zulme “DUR” demek için tüm vicdan sahiplerini ayağa kalkmaya, Çin zulmü son bulana kadar bir daha oturmamaya davet ediyoruz. Bugün Çeçenistan’ın Ruslardan gördüğü zulmü, Doğu Türkistanlılar Çinlilerden görmektedir. Dünya ise bu zulme göz yummaktadır. Doğu Türkistan meselesi sadece Uygurların bir problemi olarak görülmemeli ve vicdan sahibi insanlar bu meseleyi sahiplenmelidir…

Doğu Türkistan’da ki vahşet, alçaklık ve soykırımı protesto etmek için “BOYKOT” çağrısı yapıyoruz. Çin, Doğu Türkistanlılara esir muamelesi yapmakta ve onlara türlü zulümleri reva görmektedir. Faşist Çin hükümeti, Doğu Türkistan’da Uygur nüfusunu azaltarak bölgeyi Çinlileştirmektir. Susacak mıyız?  Haydi, ilk önce “Boykot” ile başlayalım. Çin mallarına yönelik kapsamlı bir boykotla, yaşananların hesabını sormaya başlayalım. “Çin malına hayır” diyerek, tepkimizi gösterelim, Doğu Türkistan’daki soydaşlarımıza Faşist Çin zulmünü protesto için ve boykot için harekete geçelim.”     

https://www.youtube.com/watch?v=0VlGdin4MQM

3 (1) 3 (2) 3 (3)                                                                   

YORUMLAR

  1. bayburt dedi ki:

    Demokratik ,sivil eylemler her zaman toplumları ayakta tutan,bilinçlendiren,şuurlandıran organizasyonlardır.Merhum Akif İNAN’nın dediği gibi “Her eylem yeniden diriltir beni. Nehirler düşlerim göl kenarında.”Vatanını,milletini,ümmetini seven insanlar her zaman şiddete başvurmadan,insanları incitmeden toplumun duygularına,hissiyatlarına tercüman olmuşlardır.GEZİ VE 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi sözüm ona eylem!adı altında terör estirmemişlerdir.Perşembe günü Türk Dünyası parkında Müsülüman Türk dünyası başta Doğu Türkistan olmak üzere ,ırak,Suriye,Filistin,Arakan için bir araya gelen temmuz sıcağında ramazanda bu eylemi gerçekleştiren bütün arkadaşlara bir Bayburtlu olarak teşekkürü bir borç biliyorum.Bu müsbet eylemleri sosyal paylaşım,@mail ve çeşitli platformlar da gündeme getirmeli ve paylaşmalıyız.Dünyanın en ücra köşesin de bütün mazlum müslüman kardeşlerimiz ile paylaşarak ümmet bilincini geliştirmeli dindaşlarımıza ,soydaşlarımıza sahip çıktığımızı haykırmalıyız.Onların acılarının ,acılarımız olduğunu ,bizlerin bir binanın tuğlaları gibi durduğumuzu hissettirmeliyiz.Zalimin karşısında ,mazluman yanında durmalıyız.Şunu hiç unutmayalım.Görünüşte basit bir eylem gibi görünen bir basın açıklamasının,yürüyüşün ulusal ve uluslararası arenada etkisini takip ederseniz görürsünüz…Gayret bizden takdir Allahtan…

  2. etem dedi ki:

    Arkadaşlarımızın ellerine ağızların sağlık fakat çin mallarını boykot edelim diyoruz da başkanımızın elinde konuştuğu mikrofon kesin çin malıdır. işte bu kadar içimizdeler….