Bayburt Ziraat Odası, 2022 yılı için Bayburt’ta tarım için korkutan bir kuraklık yaşanabileceğine dikkat çekti.
Bayburt Ziraat Odası Başkanı Abuzer Yıldırımtepe tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:
“2021 Yılının üretim sezonunda oldukça kurak geçen iklim Bayburt çiftçisini etkilemiş verilen desteklerde yetersiz kalmıştır. Ümidini 2022,ye bağlayan Bayburt çiftçisi özellikle tarımsal girdileri aşırı artmasından dolayı zor durumda kalmış ekim alanlarını daraltmıştır. Ekim 2020 yılında 3.000 TL olan DAP gübresinin tonu Ekim 2021 yılında 7.000 TL bugün ki güncel fiyatıyla da 12.000 TL ye yükselmiştir. Bu durum sürdürülebilir değildir. Diğer gübre çeşitlerinde de aynı artış söz konusudur. Mayıs 2021 yılında 2.200 TL olan NİTRAT gübresi bu gün itibariyle 8.000 TL ye yükselmiştir. Güzlük ekimde gübre (toprak altı gübre) kullanamayan çiftçilerimizin baharla birlikte toprak üstü gübre kullanımı da zor görülmektedir.
1994-1996 yılları arasında bu gün ki gibi artan gübre fiyatlarını sübvanse etmek için merkezi hükümet tarafından fatura karşılığı %50 geri ödenerek çiftçinin gübre kullanması sağlanmıştır. Bu yılda özellikle çiftçinin kullanacağı gübrenin %50,si fatura karşılığı merkezi hükümetimiz tarafından ödenmesini bekliyoruz aksi halde özellikle hububat alanlarında üretimin daha da azalacağı, verimin düşeceği aşikardır.
Yapmış olduğumuz hesaplama neticesinde çiftçinin 1 da kullanacağı gübre miktarı yazlık ve güzlük olmak üzere 40 ile 45 kg aralığında verim alabilmek için kullanımı şarttır. 25 kg toprak altı, 15 kg toprak üstü gübre kullanacak olan çiftçimizin bu gün ki birim fiyatlarıyla ödeyeceği rakam (ortalama gübre kullanımı) güzlük 250 TL, toprak üstü 120 TL, topladığımızda 370 TL dir. Bakanlığımızın vermiş olduğu gübre desteği ise sadece 20 TLdir. Bu durum sürdürülemez durumdadır.
Gübrede olduğu gibi mazot ta son aylarda son derece yükselişe geçmiştir. 2021 yılında ortalama 7.000 TL olan mazotun litresi şu an itibariyle 13.000 TL civarındadır. Çiftçinin 1 da kullanmış olduğu mazot miktarı hasat hariç 4 LT dir. Bugün ki birim fiyatlarda 52 TL, hasada ise dekara 70 TL para ödeyecek olan çiftçimiz tarımı nasıl sürdürebilecek?
Mazotun yarısı sizden, yarısı bizden sloganıyla bakanlığımız önceki yıllarda bunu sağlayabilmiş şimdi ise bu oranın çok gerisin de kalmıştır. Dekara alacağımız destek miktarı sadece 22 TL dir. Oysa harcayacağımız mazot miktarının tutarı 122 TL dir. Tarımı sürdürebilmek ilimizde ancak ve ancak tarımsal desteklerle mümkündür çünkü ilimizin diğer bölgelere göre iklime bağlı verimi düşüktür.
2021 yılında verilen kuraklık desteğini (dekara 70 TL) çok değerli buluyorum. Ancak Çiftçi Kayıt Sisteminde (ÇKS) sadece kuru alanlara destek verildiği için kuraklık desteği tabana yayılmamıştır. Gerek resen yapılan kuru-sulu yazılım yanlışı, gerekse sulu olduğu halde ya tarlasını sulayamamış ve yahut da suladığı halde yine düşük verim almış olan alanların tamamına sulu-kuru ayrımı yapılmadan verilmeliydi. Bu durum düzeltilerek yeniden tüm çiftçimiz (sulu-kuru ) ,da kuraklık desteğinden yararlanmalıdır.
Tohumda da, tohumluk kullanımında da fiyatlar aynı oranda artmaktadır. Özellikle Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) ,in üretmiş olduğu sertifikalı tohumlukların kalitesinden ve fiyat aralığından son derece memnunuz. Ancak tohumluk üretimini yeterli seviyede yapmadığı için özel firmaların rand elde etmesine davetiye çıkarmaktadır. Çünkü söz konusu firmalar TİGEM,i ve TİGEM,in üretmiş olduğu tohum miktarını çok iyi takip edip ona göre pozisyon alıp TİGEM de tohum bittikten sonra TİGEM fiyatının iki kat fazlasıyla çiftçiye tohum satışı yapmaktadır. Ayrıca satmış olduğu tohumu kalitesi bakımından da sorgulamaktadır. Dolayısıyla TİGEM istisnai yıllar hariç yeterince tohum üretimi yapmalı çiftçiyi kollayıcı ve fiyat düşüklüğünü de sürdürmelidir.
Sonuç olarak 1 dekarda hububatta harcadığımız mazot ve gübre miktarının toplam tutarı 492 TL dir. Ekiliş alanlarının tamamında da destek almadığımız sadece 4/1 inden destek aldığımız bu durum çok net olmasına rağmen toplam destek miktarı mazot ve gübrede 42 TL dir. Toplam harcadığımız maliyetin yarısını merkezi hükümetimizden ve özellikle Tarım Bakanlığımız tarafından desteklemesini bekliyoruz.”
