Bayburt Üniversitesi’nden Koçan’a Fahri Doktora Unvanı

Bayburt Üniversitesi, Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’a fahri doktora unvanı verdi.

Bayburt Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonunda yapılan törene Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Cumhuriyet Başsavcısı Erkan Kalkan, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, akademisyenler, siyasi parti yöneticileri ve kurum müdürleri katıldı.

“Şehrimizin adını dünyaya duyurdu”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış programında ilk konuşmayı Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş yaptı. Başkan Memiş “ Bugün burada bir kadirşinaslık örneği gösteren Bayburt Üniversitesi Senatosunun almış olduğu bir kararla kıymetli hemşerimiz Prof. Dr. Hüsamettin Koçan beye Fahri Doktorluk unvanının verilmesi sebebiyle toplanmış bulunuyoruz. Bayburt’umuzun Baksı köyünde kurduğu müzeyle köyünün ve şehrimizin adını sadece Türkiye’de değil tüm dünyada duyuran ve Avrupa parlementerler meclisisn kararıyla 2014 avrupa konseyi sanat ödülünü alan kıymetli hocamıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ve bu teşekkürü şehrim ve kendim adına ederek şükranlarımı sunuyorum”

İLGİLİ HABER Baberti Külliyesi kütüphanesi güneşle aydınlanacak

” Bayburt’un da böyle medeni bir şehir olduğunu gösterdiniz”
Başkan Memiş’in ardından kürsüye gelen Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer ise “Öncelikle Ülkemizi Strazburg ta temsil ederken hocamızın yanında bulundum, çok büyük bir onur yaşadım. O insanlar arasında Bayburt un, Türkiye’nin reklamının yapılması, övünçlü sözlerin söylenmesinden büyük mutluluk duydum. Sadece Bayburt’umuzu değil Ülkemizi de Avrupa’da temsil ederek çok önemli, çok prestijli bir ödül aldığı için hocamızı tebrik ediyorum. 2000’li yıllarda bir hayalin peşinden koşarak yola çıktınız hocam. Acaba o zaman burada yönetici olsaydık sizin bu hayalinize ne derdik diye dün akşam onu uzun uzun düşündüm. Çok zor bir işe girişmişiniz sizi bu başarınızdan dolayı tebrik ediyorum. İbni Haldun medeni ve bedevi toplumları ayırırken büyüklük ve küçüklüğe göre bakmıyor. Öyle bir zaman öyle bir yer olur ki diyor; çadırlarda yaşayan medeni toplumlar olabilir diyor, onun için büyüklüğe falan bakmayın diyor. Bence Baksı’yı tanımlıyor, Bayraktarı tanımlıyor. Siz orada önemli bir medeniyeti inşa ettiniz. Bayburt’un da böyle medeni bir şehir olduğunu gösterdiniz. Tekrar tebrik ediyor, inşallah yeni Hüsamettin Koçanlar yetişir, hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi.

Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun ise “Bugün Üniversitemiz çok önemli günlerinden birini yaşamaktadır. Toplumu ve dünyayı daha iyiye dönüştürme çabalarıyla hayatın birçok alanına olağan üstü katkılarda bulunmuş değerli bir şahsiyeti bir bilim ve sanat adamını Üniversitemizde ağırlamaktayız. O yapmış olduğu bilimsel kültürel ve sanatsal çalışmalarla ilim ve sanat çevresinde kendisine saygın bir yer edinmiş ve bu saygınlığı Baksı Müzesiyle taçlandırmıştır. Ancak bu başarıları daha da anlamlı kılan şey Bayburt’un sınır köylerinden biri olan Bayraktar köyünden kalkan bir Anadolu çocuğunun elde ettiği başarılar olmasıdır. Bir cenaze merasimi dolayısıyla köyüne dönen hocamız, köyde bir şeylerin kaybolmaya yüz tutmuş olduğunu fark ediyor, bu ferdiyetçilik akımı dediğimiz akımın aslında köyleri de sarmış olduğunu fark ediyor. Konak kültürü yok olmaya yüz tutmuş. Hoca konak kültürünü canlandırmak adına bir şeyler yapalım derken, bu yapacağımız yeni konakta kütüphanede olsun diyor. Kütüphane yetmez, misafirlerin konaklayacağı yerlerde olsun diyor ve nihayet bir Baksı Müzesi ortaya çıkıyor. Böyle bir değeri Üniversitemizde ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz. Bu onuru ifade etmek içinde Bayburt Üniversitesi Senatosu olarak, kendilerine fahri doktora unvanını tevci etmeye karar verdik. Ve bu doktora bizim üniversitemizin ilk doktorasıdır.

” Bunu sadece bir hamiyetperverlik gibi algılamıyorum”
Rektör Coşkun tarafından Cübbeyi Hediye edilen ve Fahri Doktora Diploması verilen Koçan ise: “Doğrusunu isterseniz benim için çok büyük bir onur olan bu fahri doktora payesini hayatımın en değerli kısmında, neresi ise o en yüksek olan orada tutacağım. Ben aynı zamanda bir akademisyenim ama doğrusunu isterseniz ne doktoramda, ne doçentliğimde ne de profesörlüğümde bu kadar büyük bir gurur duymadım. Bu kıvancı aslında doğduğum kentte kurulmuş olan Üniversitenin topluma yönelik kendi duvarları içerinde kalmadan, toplumsal dinamiklere duyduğu ilginin bir nişanesi olarak algılıyorum. Bunu sadece bir hamiyetperverlik gibi algılamıyorum, bunu sadece bir normal bir proses gibide algılamıyorum. Bunu doğrudan doğruya kendi bulunduğum toplumun dinamiklerini işaret eden ve bilimsel açıdan o alanı genişletebilen ve evrensel bir algı oluşturabilen bir tutum olduğu için çok değerli buluyorum. Bunu için çok teşekkür ediyorum sayın rektörüme, sayın senato üyelerime bu ödül benim kişisel tarihim açısından çok değerli ve kıymetli bir ödül. “ diye konuştu.

Haber: Bayburt Üniversitesi Basın Birimi