Bayburt Üniversitesinin ‘Projeden Projeye’ başlattığı proje seferbirliği, Uygulamalı Bilimler Fakültesi ve Teknoloji Transfer Ofisinde (TTO) görevli Dr. Öğretim Üyesi Didem Güleryüz’ün “Programla İlişkisi Olmayan Üçüncü Ülkeler ile Öğrenci ve Personel Hareketliliği Projeleri (KA171)” kapsamında hazırladığı 33.225,0 Euro bütçeli Erasmus+projesinin desteklenmesiyle birlikte uluslararası niteliğini artırdı.
Bayburt Üniversitesinin uluslararası etkileşimlerini zenginleştirecek olan projesi hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Güleryüz; ” Proje kapsamında Kosova, Gürcistan ve Bosna Hersek ile Tarımda, Spor Bilimlerinde ve Yönetimde Yapay Zeka Uygulamaları alanlarında öğrenci ve akademik personel değişimi sağlanmasını amaçladık. Yöndeşme çağında yaşayan toplumlar arasında etkileşim kurmak, ‘ağdaş’ olarak tabir edebileceğimiz öğrenciler ve akademisyenlerin sosyal sermayeleri için önemli bir boyuta işaret ediyor. Proje sayesinde ulusaşırı dünyadaki sosyal, kültürel ve akademik yaşamların yakınlaşmasının ufuk açıcı fikirlere ilham olmasını ve Üniversitemizin temsiliyetinin geniş uluslararası alanlarda gerçekleşmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Emekleriyle projenin olgunlaşmasına katkı sunanları anan Güleryüz, “Projenin düşünsel tasarım sürecinden yazım ve başvuru süreçlerine kadar her aşamadaki destekleriyle beni cesaretlendiren ve teşvik eden Rektörüm Prof. Dr. Mutlu Türkmen’e, Rektör Yardımcım Prof. Dr. Ali Savaş Bülbül’e, Dekanım Prof. Dr. Vecihi Aksakal’a, Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Kömür’e ve Dr. Öğr. Üyesi Serhan Kökhan’a teşekkürü borç bilirim” dedi.
Uluslararası proje desteği vesilesiyle Güleryüz’ü tebrik eden Rektör Türkmen, “Proje Seferbirliğimiz, tam manasıyla böylesine güzel haberleri duymak için başladı. Uluslararası dünyada akademik, sosyal, ekonomik ve kültürel tüm süreçler iç içe geçiyor. Küresel bağlantının bu kadar yükseldiği bir çağda etkileşimlilik kavramı önem kazanıyor. Nitekim üretimin çeşitlendiği esnek uzmanlaşma geleneğinde, farklı alanlarda ihtitaslaşan kurumların tecrübe ve bilgi paylaşımına dayanan ortaklıkları; yeni ve daha büyük projelere dönüşerek dünyayı değiştiriyor. Bu proje, dört ülke arasında kurulacak işbirliklerine vesile olması bakımından diplomatik bir nitelik de taşıyor. Projede emeği geçenlere teşekkür ediyor, kültürlerarası iletişimin daha iyi bir dünyaya aracılık etmesini diliyorum” şeklinde konuştu.
