Yılmaz Kırıcı: “Bu anlayışla Bayburt’un kalkınması mümkün değil”

İYİ Parti Bayburt İl Başkanı Yılmaz Kırıcı, Bayburt’ta yıllardır yapılan bazı icraatların atıl duruma geldiğini ve kamu zararına yol açtığını belirtti.

İYİ Parti İl Başkanı Kırıcı’nın yazılı basın açıklaması şöyle:

“Bayburt’ta son yıllarda yapılan ve âtıl duruma dönüşen bazı icraatların akıbeti belli olmadığı gibi, görsel çirkinliklerinin, yanı sıra harcanan paralarda heba olup gidiyor. 

Bayburt’ta son yıllarda kent merkezinde yapılan ve kullanılmadığı için bir süre sonra âtıl duruma dönüşerek kaderine terk edilen birçok yatırım, yaşadığımız şehre ve dolayısıyla ülke ekonomisine zarar veriyor.

Türkiye’nin nüfus bakımından en küçük şehri olan Bayburt, il olduğu günden buyana yaşanabilir bir kent olmanın şartlarını yerine getirme konusunda istenilen mesafeyi maalesef alabilmiş değildir. 

Kente yakışmayan beton yığını!

Vurgulamak istediğimiz konulardan bazılarını hatırlatmakta yarar var. Bayburt şehir merkezi girişi Erzurum güzergâhında, yeni şehir parkının karşısında bulunan ve yaklaşık 10 yıl önce yapılmış olan, halkın tabiri ile “Susuz Şelâle”, yapıldığı günden bugün’e kullanılmadığı gibi yapboz tahtasına dönüşmüş ve âtıl durumda kaderine terk edilmiştir. Projesiyle ve konumu itibarı ile eleştiri konusu olmaya devam eden şelalenin kaç yıl daha bu şekilde bekleyeceğinin şimdilik cevabı bilinmiyor.

Çoruh Nehri bir türlü ıslah edilemiyor!

Son yıllarda Çoruh Nehri içerisinde yapımı başlayan ve yıllardır bir türlü tamamlanamayan, Çoruh Nehri Islah Projesinin yapımı başladığı günden bugüne eleştirilerin hedefi haline dönüştü. Kanal Bayburt Projesi benzetmesiyle görüntü veren yatırımın bitirilmesi halinde sosyal yaşama nasıl bir katkı sağlayacağı şimdilik merak konusu. Diğer taraftan proje tamamlandıktan birkaç yıl sonra âtıl duruma gelecek olursa eğer, nehir içerisindeki beton yığınları ne işe yarayacak.?

Harcanan paralar suya gitti! 

Bayburtlu Ressam Salih Cengiz tarafından yaklaşık 10 yıl önce Bayburt’un tarihi değerlerini yansıtan bazı resimler, Çoruh Nehri içerisindeki istinat duvarına yaptırılmıştı. İyi biliniyor ki, Çoruh Nehrinde özellikle ilk bahar dönemlerinde su seviyesi yükselir ve önüne gelen her şeyi alıp önüne götürecek sertlikte akmaya başlar. Ayrıca bu resimler yapılırken doğa şartlarından koruyacak hiçbir önlem de alınmamıştı. Nehirdeki su seviyesinin yükselmesi ve yağışların da etkisiyle günlerce emek verilerek yapılmış olan resimler iki yıl sonrasında silinip kayboldular. Resimlerle birlikte harcanan paralar ise suya gitmiş oldu.

Suyu olmayan derede fıskiye garabeti

Şehir merkezinde eski haliyle önemli bir dere olarak bilinen ancak son yıllarda kanala dönüşen Pönserek deresi içerisine yapılan fıskiyeler, yapıldığı yılın dışında kullanılmamış ve atıl durumda dere içerisinde kaderine terk edilmiştir. Doğru dürüst suyu dahi bulunmayan derede fıskiye sistemi çalışır mı sorusunun cevabı maalesef yok.

Kültür Han yapımı başladığı gibi kaldı!

Bayburt şehir merkezi Kalleardı Mahallesinde 2018 yılında büyük umutlarla yapımına başlanan Kültür Han projesinin inşaat yapımı temel aşamasında durduruldu ve aradan geçen 5 yılda ilerleme sağlanamadı. Söz konusu projenin büyük bir ihtimal ile yapımından vazgeçildi.  Mevcut durumuyla birlikte proje âtıl yatırımlar listesinde yerini almış olacak.

Mevsimlik işçiler için yapıldı ama viraneye dönüştü!

Bayburt’ta 2013 yılında Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri için yapılan 8 adet ve 30 küçük prefabrik dairelerden oluşan evlerin tamamı sahipsizlik nedeniyle tahrip edilerek viraneye dönüşmüştür.

Bugüne kadar mevsimlik işçilerin çalışmadığı hatta mevsimlik hasat edilecek önemli oranda ürünü dahi olmayan Bayburt’ta, hangi mevsimlik işçiler için buraların yapıldığı sorusunun cevabı maalesef yok. Prefabrik evlerin akıbeti ise şimdilik bilinmiyor.

Turizme hizmet için yapıldı, bir gün dahi kullanılmadı!

Bayburt’ta ilk kez oluşturulan ve 2013 yılında Yeni Şehir Parkı içerisinde yapıldığı günden buyana hiç kullanılmayan Turizm Merkezi binasını gören vatandaşlar dahi  burasının ne olduğunu ve ne işe yaradığını merak ediyor. 

Yapılan Turizm Merkezi, tur şirketlerine kiraya verilecekti. Maalesef burası da yıllardır atıl duruma dönüştü ve bundan sonraki geleceği de bilinmiyor. Aslında söz konusu yerin Yeni Şehir Parkında bulunması nedeniyle insanlara hizmet verecek güzel bir kafeteryaya veya farklı bir hizmet veren mekana dönüştürülmesi mümkün olabilir. 

Çoruh Nehri üzerinde kullanılmayan köprü

2000 yıllarının başlarında Bayburt merkeze bağlı Gez Köyü yakılarında Çoruh Nehri üzerine yapılan ahşap köprü yaklaşık 20 yıldan buyana hiç kullanılmadığı gibi, köprünün belirli bölümlerin ahşapları tahrip edilmiş durumda. Söz konusu köprünün kaderinin ne olacağı bilinmiyor.

Diğer taraftan yine Gez köyünde bulunan göletin etrafına yapılmış olan dağ evi, kamelya ve çeşme tahrip edilmiş ve daha sonra mesire alanı olmaktan eser kalmamış ve gölette bulunan binlerce balık ise kaderine terk edilmiştir.

Atıl duruma dönüşecek yatırımlar için önlem alınmalı! 

Kent merkezinde benzer icraatları çoğaltmak mümkün olsa da tekrar benzer durumların yeniden yaşanmaması adına bundan sonrası için önlemler alınmasında yarar var. Kamu zararına yol açan, yani atıl duruma dönüşecek yatırımlar için yaptırımlar getirilmelidir. Vatandaşın parasının boşa harcanmasının önü çıkarılacak yasalarla engellemelidir. Yaptım oldu, veya hayalimin projesiydi gibi gerekçelerle yapılan ancak kamu zararına dönüşen icraatları denetleyen mekanizmalar mutlaka hayata geçirilmelidir.

İstişare ve eleştiri, şehrin kalkınması için olmazsa olmazıdır

Bayburt’un kaybedecek zamanı ve çöpe atacak parası olmadığı gibi, şehir olmanın gereğini yerine getirecek icraatlara ve yatırımlara ihtiyacı olduğu ise tartışılmaz bir gerçektir. Türkiye ölçeğinde en az nüfusa sahip veya mega kentlerin bir mahallesi kadar olan bu kadim şehrin yüzünü güldürecek ve çevre illerle yarışacak projelere ihtiyacı var.

Şehri yönetenlerin kaybolmaya başlayan heyecanı, istişare ve eleştiri kültürünü yeniden hayata geçirilmesi gerekiyor.

Sorumlu olanlar, sorunları çözmesi gerekenlerdir!

İlçeyken büyük olan, il olduktan sonra küçük kalan bu şehrimizde yaşayanların büyük bir bölümü, birbirinin tanıdığı veya bir şekilde komşusu veya akrabalık bağı olanlardan oluşmaktadır. Hani bir ata söz vardır “Biz kırk kişiyiz, birbirimizi iyi biliriz” diye. O nedenle yetki sahibi olan veya bir şekilde seçimle iş başına gelen siyasetçiler, STK temsilcileri, Esnaf temsilcileri, Kurumlara atamalarla gelen yetkililer, Mahalle ve Köy Muhtarları gibi sorumluluk üstlenenler, bu şehirde yaşanan güzelliklere de olumsuzluklara ortak olması gerekenlerdir. Vicdanı sorumluluk taşıyan ve içerisinde kul hakkı da bulunan bu görevleri üstlenenlerin, omuzlarındaki yük tahmin edilenden daha ağırdır…

İYİ Parti olarak şehrimizin bütün sorunlarını detaylarıyla birlikte raporlar haline getirmiş bulunuyoruz. İktidara yürüyen Millet İttifakının iktidarında Bayburt’umuzun sorunlarını kısa sürede tek tek çözmek için halkımızla istişareler yaparak kısa sürede çözüme ulaştırmakta kararlıyız.”