Dolar 32,5872
Euro 34,8381
Altın 2.508,91
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bayburt 22°C
Az Bulutlu
Bayburt
22°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 19°C
Pts 20°C
Sal 25°C

Yahya Akengin’in 50. Sanat Yılında Panel Düzenlendi

Yahya Akengin’in 50. Sanat Yılında Panel Düzenlendi
27 Nisan 2018 21:21
A+
A-

Bayburt Üniversitesi Bayburtlu şair ve yazar Yahya Akengin için panel düzenledi.

Milli Edebiyatın önemli isimlerinden biri olan ve Hisarcılar diye anılan grup içerisinde yer alan Akengin için düzenlenen “50. Sanat Yılında Yahya Akengin ve Sanatı” adlı panele öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Bayburt Üniversitesi Edebiyat ve Sanat Topluluğu (BAYEST) tarafından Eğitim Fakültesi konferans salonunda gerçekleşen panelde bir konuşma yapan Yahya Akengin, sanat hayatının 50. yıl olması nedeniyle ülke genelinde birtakım programlar düzenleneceğini fakat memleketinde yapılan programın kendisi için mutluluk verici olduğunu belirterek, “Bu toprakların havası, suyu, toprağıyla yetiştiğim için şair oldum, yazar oldum. Dolayısıyla temelim burasıdır. Bayburt’a her gelişim benim için ayrı bir saadet oluşturur” dedi.

Konuşmasında, kendisinin de içerisinde yer aldığı edebiyat tarihinde ‘Hisarcılar’ diye anılan topluluktan bahseden Akengin, “1940’lı 50’li yıllarda Türkiye’de baskın iki edebiyat anlayışı vardı. Bunlardan biri Garip şiiri (Birinci Yeni) Orhan Veli ve arkadaşları, diğeri onu takip eden İkinci Yeni akımıdır. Bu dönemler Türkiye’de yabancılaşma rüzgarlarının daha ağır bastığı bir dönem. Yabancılaşma derken, bu yabancılaşma bizim Tanzimat’tan beri yaşadığımız bir problemdir. Tanzimat’ın artıları vardır, eskileri de vardır. Her siyasi olay, gelişme edebiyatı etkiler ve edebiyat oluşturur. Dolayısıyla tanzimat edebiyatı diye bir edebiyat vardır. İşte Tanzimat Edebiyatı bir kırılma noktasıdır. Gelenekten yeniliğe geçmektir. Yenilik diyince de o günler için daha Fransız edebiyatı akla gelen. Ama bu Tanzimat’ın bu anlayışında olanlar gibi geleneği sürdürenler de var. Şimdi bu süreç devam ediyor, geliyor 1950’li yıllara, ideolojiler daha çok etkili olmaya başlıyor. Birinci Yeni dediğimiz Garip Hareketi ve İkinci Yeni denilen hareket geleneği sahneden kovmak ve tamamıyla gelenekten bağımsız bir edebiyat oluşturmak istediler. Bunlar edebiyat tarihinin gerçeği ve tespitidir. Bu her iki hareketin artıları vardır ama bir şey vardır, diğerleri yoktur anlayışı yanlıştır” dedi.

Gelenekten yararlanan yenilik ve yaşayan Türkçe

Hisar Dergisi’nin böyle bir ortamda ‘gelenekten yararlanan yeniliğe taraftarız’ sloganıyla ortaya çıktığını söyleyen Akengin, o yıllarda yaşanan eski Türkçe, yeni Türkçe tartışmasına da Hisar Dergisi’nin ‘yaşayan Türkçe’ çıkışıyla katılıdğını ifade ederek, “Hisar bu anlayışla çıkıyor. Yaşayan Tükçe diyor, yani herkesin anlayabileceği bir Türkçe. Derginin kurucuları arasında bazı isimleri burada anmak isterim. Munis Faik Ozansoy, Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Gültekin Samanoğlu, Mehmet Kaplan, Cahit Okurer gibi. Bu  topluluğa destek veren Arif Nihat Asya, Ahmet Muhip Dranas, Tarık Buğra gibi isimler” diye konuştu.

Kaynak:Bayburt Postası

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.