Tarım ve Hayvancılıkta En Yoğun Proje Dönemi

Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Abdulkadir Karabulut başvuruları devam eden DOKAP ahır projeleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Karabulut yaptığı açıklamasında şunları söyledi: “Bilindiği üzere Bakanlığımız, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) kapsamındaki illerde yapılan 10-50 baş arası ahır ve 100-200 baş arası ağıl yapımına % 50 hibe desteği sağlanmaktadır. 

“Orta ölçekli hayvancılık işletmeleri için sağlanan en büyük destek”

2015 yılında başlatılan ve 2018 yılına kadar devem edecek projenin 2017 yılı müracaatları Mart ayının sonuna kadar devam edecek. Bu projelerde üst limit 300 bin TL. Çevre ve Şehircilik keşif rakamları üzerinden verilen % 50 hibe desteği, uygulama aşamasında çiftçilerimizin işçiliği de dikkate alındığında % 70’lere ulaşabilmektedir. Fatura, teminat, benzeri prosedürler yok. Ülkemizde sadece 35 ilde uygulanmakta olan bu projeler, orta ölçekli hayvancılık işletmeleri için bu güne kadar sağlanan en büyük desteği içeriyor.

“Bayburt’ta hayvancılık alanında gittikçe büyüyen müthiş bir potansiyel var”

Ekonomisi hayvancılığa dayanan ilimiz, Doğu Karadeniz’de makineli tarıma uygun en fazla arazinin bulunduğu il. Mera oranı, hayvan varlığı en yüksek il. Kültür ve kültür melezi hayvan ırk oranımız % 99, Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Yani hayvancılık için çok önemli bir potansiyelimiz var. Diğer yandan Sayın Maliye Bakanımız sulama projelerine çok önem veriyor. Bu yıl itibari ile başlatılan 40’dan fazla sulama projesi var. Bu projeler tamamlandığında yaklaşık 50 bin hektar arazi sulanabilir hale gelecek ki bu çok önemli. Yem üretimi artacak. Girdi maliyetleri düşecek. Yani özetle Bayburt’ta hayvancılık alanında gittikçe büyüyen müthiş bir potansiyel var. Bu potansiyel doğrultusunda orta uzun vadede bizim ülke hayvancılığında söz sahibi olmak için işletme altyapılarımızı iyileştirmemiz ve güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun yüzden bu ahır projeleri çok önemli ve bu destekler işletme altyapılarımızın iyileştirilmesi için büyük bir fırsat.

“Çiftçilerimizin aynı iş gücü ile 2-3 kat daha fazla hayvan besleyebilecek” 

Çünkü köylerimizde küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin birçoğunda ahır şartları çok yetersiz. Bu ahırlarda hayvanların bakım işçiliği çok fazla, verim düşük. Yani yeni yapılmış bir ahırda 50 hayvan için yapacağı işçiliği bu ahırlarda 15-20 hayvan için yapıyor çiftçilerimiz. Dolayısı ile suluk sistemi yemleme sistemi, gübre sıyırıcısı olan yeni ahırların yapılması bu işletmemelerimizde çiftçilerimizin aynı işgücü ile 2-3 kat daha fazla hayvan besleyebilmeleri anlamına geliyor.

Projelerde ortalama 200 – 300 bin TL keşif bedelli bir ahırı çiftçilerimiz neredeyse 40-50 bin TL maliyetle yapabiliyorlar. Tabi bu ahır projelerinin bir diğer önemi de günümüzdeki mevcut diğer hayvancılık desteklerinden yararlanma noktasında çiftçilerimize önemli bir avantaj sağlıyor. Günümüzde bakanlık, kalkınma ajansı, AB fonları gibi birçok kurumun desteklerinden yaralanmak için hayvancılık işletmenizin ruhsatlı ve gerekli asgari standartlara sahip olması isteniyor. Yine faizsiz hayvancılık kredilerinden yararlanma noktasında ahırların projeli ve ruhsatlı olması avantaj. Tüm bunları değerlendirdiğinizde bu proje ilimizde hayvancılık yapan ve yapmak isteyenler için çok büyük bir fırsat…

Tabi biz bunu çiftçilerimize anlatmak için köy köy dolaşıyoruz. Geceleri köylerde bilgilendirme toplantıları yapıyoruz.  Geçen yıl bu sayede 283 proje başvurusu aldık ki bu Bayburt tarihi için inanılmaz bir rakam bu projelerin 90 tanesi yapım sürecinde. Bayburt olarak tüm iller arasında 4. olduk.

Başvuru için mevcut bir hayvancılık işletmesi ve tapu şartı var. Tabi ilimizde en önemli sorunlardan birisi tapu. Tapu intikalleri yetersiz olduğu için çiftçilerimizin önüne böyle bir sorun çıkıyor. Bu konuda müstakil tapusu bulunmayan çiftçilerimize köylerde Milli Emlak Müdürlüğümüz hazine yerlerinden arazi satış işlemi yapıyor.

Tüm bu çalışmaları biz ayrıca kırsal hayvancılık merkezleri adı altında yani köylerde toplu bir hayvancılık bölgesi olarak ayrı bir modelle geliştirmek istedik. Sayın Bakanımızın da talimatı doğrultusunda bazı köylerde çalışmalar başladı. Bu bir anlamda kırsal dönüşüme katkı sağlayacak bir çalışma bir taraftan köylerin mekânsal ve çevresel dönüşümüne katkı sağlayacak bir taraftan da toplu yerlerde işletme maliyetlerinin düşmesine katkı sağlayacak.

Bu projeler birçok kurumu ilgilendiren uzun bir süreç. Bu noktada İl Özel idaresi, Defterdarlık Ziraat Odası ile birlikte Bayburt hayvancılığının işletme bazında güçlü bir altyapıya kavuşması için olağan üstü bir gayret içerisindeyiz. 31 Mart’a kadar başvuruları devam eden bu projelerden çiftçilerimizin yaralanmasını istiyoruz.”