SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Bayburt Medya Haberler, Son Dakika Haberleri, Haber-Analiz, Video

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Sağlık » Son günlerde arttı! Kalp kriziyle karıştırılıyor

Son günlerde arttı! Kalp kriziyle karıştırılıyor

Yayınlanma:
Güncellenme:
Son günlerde arttı! Kalp kriziyle karıştırılıyor

Dermatoloji Uzmanı Dr. Deniz Çetinkünar, zonanın artık gençlerde de görüldüğünü ifade ederek, “En çok 50 yaş üzerinde, onkolojik tedavi gören hastalarda görülen zona hastalığının gençlerde de görüldüğünü gözlemliyoruz…!

Bunun nedeni gençlerin yaşadığı stres ve kaygı olabilir” şeklinde konuştu. ‘Zona zoster’ olarak bilinen ve kısaca ‘zona’ olarak tanımlanan deri hastalığında son zamanlarda artış görülmektedir. Genellikle yaşlılarla ilişkilendirilen hastalık artık gençleri de etkisi altına almaya başladı. Gençlerde de görülme sıklığının artığını ifade eden Dr. Çetinkünar, günümüzde gençlerin yaşadığı stres ve kaygının yüksek olmasının, bağışıklık sistemini baskılayarak virüsün canlanmasına sebep olduğuna dikkat çekti.


Dr. Çetinkünar, zonanın ‘Suçiçeği’nden sonra görüldüğüne vurgu yaparak, “Zona, su çiçeğine benzer kabarcık oluşturması, deri döküntüleri ve ağrıyla kendini belli eden bir hastalık. Nedeni, Varisella Zoster (VZV) isimli bir virüs. Daha sık yüz, sırt, karın, göğüs ve pelvis bölgelerinde görülür. Suçiçeği geçiren ya da aşısı olan kişilerde virüs, bir nevi vücutta uykuya yatıyor. Ancak bağışıklığınız düştüğünde, güçsüz kaldığınızda, yorgun düştüğünüzde bu uykuya yatan virüs tekrar canlanıyor. Öncesinde hastalar şiddetli bir ağrı, yanma, batma ve kaşıntı hissediyor. Genellikle bu hastalık vücudun sağ veya sol tarafını tutuyor. 1-5 gün sonrasında tipik döküntüler ortaya çıkıyor. Döküntüler çıktığında tanımız kolaylaşıyor. Hastalar tutulum olan bölgede şiddetli ağrı hissediyorlar. Ancak göğüs bölgesinde tutulum olduğunda hissedilen şiddetli ağrı nedeniyle hastalar, kalp krizi olduğunu düşünebiliyorlar” dedi. Zona’nın bulaşma riskinin olmadığını söyleyen Dr. Çetinkünar, “Zonadan sonra suçiçeği geçirmemiş birisi varsa suçiçeği bulaşabilir. Erken dönemde tedaviye başlamak çok önemli. Belirtilerin başladığı ilk 3 gün içerisinde tedavi edilirse, hastalığın seyri hafifliyor. Aksi durumda, hasta özellikle ağrıyı uzun süre çekiyor. Baş bölgesinde görülen zonaların bazıları az hastada körlüğe kadar giden ciddi bir duruma dönüşebiliyor” şeklinde konuştu.

Zona’ya karşı aşı olduğunu dile getiren Dermatoloji Uzmanı Dr. Deniz Çetinkünar, “Artık aşı kullanmaya başladık. Özellikle risk grubunda aşıyı öneriyoruz. En çok 50 yaş üzerinde, onkolojik tedavi gören ve bağışıklık sisteminin zayıf olduğu hastalarda görülme riski artığı için zona aşısı yaptırmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler