Bayburt Medya Haberler, Son Dakika Haberleri, Haber-Analiz, Video

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Sinan Küfeoğlu’ndan Yine Ses Getirecek Açıklamalar

Yayınlanma:
ABONE OL
Sinan Küfeoğlu’ndan Yine Ses Getirecek Açıklamalar

Türkiye’ye davet üzerine gelerek 6 üniversitede seminer verdikten sonra memleketi Bayburt’ta ailesini ziyarete gelen, Cambridge Üniversitesi Akademisyeni Dr. Sinan Küfeoğlu, yine kamuoyunda ses getirecek açıklamalar yaptı.

2017 yılının Temmuz ayında Bayburt ziyaretinde kendisiyle Bayburt Medya olarak röportaj yaptığımız Sinan Küfeoğlu, Türkiye’nin enerji sektöründe yaşadığı sorunların nedenlerini ve yapılması gerekenler konusunda çarpıcı açıklamalar yaparak gündeme gelmiş ve sonrasında sosyal medyada milyonlarca kişi tarafından izlenen bir akademisyen olma özelliğine sahip olmuştu.

Aradan geçen yaklaşık bir buçuk yıl sonra tekrar Bayburt’a gelen ve kendisiyle röportaj yaptığımız Sinan Küfeoğlu, yine ses getirecek açıklamalar yaptı. Aralık ayı içerisinde İstanbul’a gelerek 6 üniversitede seminer verdiğini söyleyen Küfeoğlu, “ 7 yıl Finlandiya’da hem okudum hem çalıştım. Son bir buçuk yıldan beride İngiltere’de görev yapıyorum. Dürüstçe söylemek gerekirse 7 yılda kazandığım tecrübenin, en az beş katını İngiltere’de kazandım. Çünkü İngiltere’de çalışma ortamı çok farklı.”dedi.  

Önceki röportajında devlet görevlilerinden yurt dışındaki toplantılara katılmak için gidenler yeterince İngilizce bilmedikleri için şehri gezip döndüklerini ifade ettiğini belirten Küfeoğlu, “ Bununla ilgili aldığım geri bildirimde, Berat bey enerji bakanıyken yurt dışı gezilerini yasaklamış. Bu nedenle bazı memurlar bana kızıp küfür ediyorlarmış. Yani yurt dışına gidemeyenler bana sövüyorlarmış. Bana sövmek yerine önce İngilizce öğrensinler. Ama bana göre en azından ülke adına tasarruf olmuş ” şeklinde konuştu.   

“Hiçbir yerde ihale kelimesi duymadım”

Türkiye’de her işin ihale usulü ile yapıldığını söyleyen Küfeoğlu, “ Örneğin Türkiye’de rüzgar veya güneş enerjisi konusunda bir yatırım yapılacak olsa, hemen ihale sistemi devreye giriyor. Ben bu ihale kültürünü pek anlayamıyorum. Sanırım bu durum Türkiye’ye özgü bir durum. Yıllarca Finlandiya’da çalıştım, şimdi İngiltere’de çalışıyorum bir kere bile ihale kelimesini duymadım. Onların işi plan yapmak. Bizde ise birisi çıkıp dünyanın en büyük rüzgar santralinin ihalesini yaptık diyor. Acaba bizim böyle bir santrale ihtiyacımız var mı? sorusunu soran yok. Onu sorabilmek için öncelikle  planlamasını yapması lazım. Onun planlamasını yapacak memurlar da bakanlıkta çalışmıyor.” İfadelerini kullandı.  

“Akademisyenlik benim hayatım için bir hobidir”

Kendi ofisinde günde en fazla 30 dakika çalıştığını, buna rağmen çalıştığı kurumun en üretkenlerinden birisinin kendisi olduğunu vurgulayan Dr. Sinan Küfeoğlu, “ Geçtiğimiz yıl çok zor geçmesine rağmen 10 tane makale yazdım. Bu makaleleri çaldın mı? diye soranlar dahi oldu. Tabiî ki çalıntı değil, ben yaptığım işi çok seviyorum. Birisi bana mesleğimi sorduğunda, ben elektrik mühendisi olduğumu çok söylüyorum. Akademisyenlik ise benim hayatımın bir hobisidir. Kahve içerken, uyumaya çalışırken yani sürekli neler yapabiliriz diye düşünürüm. Yani 24 saat fikirlerle uğraşıyorum. Öylede olunca bu fikirleri dışa vurmak için yarım saat bana yetiyor. Bu nedenle maalesef sosyal hayata ayıracak zamanım pek olmuyor. Çünkü haftanın yedi günü çalışıyorum” dedi.

“Öğrencilerin çoğu Türkiye’den gitme psikolojisi yaşıyor”

Davet üzerine İstanbul’a gelerek beş gün kaldığını ve Bahçeşehir Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Türk-Alman Üniversitesi, Beykent Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi olmak üzere 6 üniversitede seminerler verdiğini söyleyen Küfeoğlu, “ Bu seminerlerde öğrencilerle birebir sohbet etme fırsatım oldu. Bizim öğrencilerimizde müthiş bir azim var ama garip bir şekilde ne yapacaklarını pek bilmeyen başı boş tavuk gibiler. Yani yönlendirilmeye ihtiyaçları var. Ama yetişme kültüründen olsa gerek, istediği şeyin hazır bir şekilde önüne konmasını bekliyor. Böyle olmalarına rağmen Avrupalı öğrencilerde olmayan bir iştaha sahipler. Ayrıca bir an önce Türkiye’den kurtulma psikolojisini de yaşıyorlar. Yani öğrencilerimizin bu anormal potansiyellerini aktife çevirmek gerektiğine inanıyorum. Türkiye’de her yıl üniversite sınavlarında ilk 10 bine giren öğrenciler baktığınızda bunların tamamına yakınının hayalinde yurt dışına gitmek olduğunu görürsünüz. İnsanların büyük bir bölümünde mutsuzluk olduğu gibi öğrencilerde de geleceğe dair hem mutsuzluk hem de umutsuzluk var. Türkiye ile olan psikolojik bağlarını koparmış gibi görünüyorlar. Öylede olunca Avrupa’ya yönelik bir kaçış başlıyor” diye konuştu.

“Avrupa’da bir bakana ulaşmak Bayburt’ta Belediye Başkanına ulaşmaktan daha kolay”

Türkiye’de 3 tane öğrencinin aklına mükemmel bir fikir gelse ve bunlar bir şirket kurup katma değer oluşturacak olsalar ne yapmaları gerekir sorusunun soran ve cevabını da veren Küfeoğlu şöyle konuştu:

“ Bu öğrenciler, birincisi devlet kurumları ikincisi ise kurumsal ve özel şirketler ile irtibata geçecekler diğer taraftan ise akademik destek alacaklardır. Doğrusunu söylemek gerekirse akademisyenler kendilerini bu konularda pek yormak istemiyorlar. Özel sektör ise Türkiye’de çok muhafazakar. Dışarı ile pek irtibata girmek istemiyor her şeyi kendi içlerinde halletmeye çalışıyorlar. Böyle olunca özel sektörden de destek gelmiyor. Mevzuat desteği için devlet kurumuna gitmesi gerekiyor. Bunu da yapması için aracı bulmaları gerekiyor. Aracıyı da bulamayınca umutları tükenmiş oluyor. Bu nedenle benim gibi garibanlar aracının olmadığı yerlere gitmek mecburiyetinde kalıyorlar. Avrupa Birliğinin veya İngiltere’nin enerji bakanıyla görüşmek Bayburt Belediye Başkanıyla görüşmekten daha kolay. Çünkü onlarla görüşmek için aracıya gerek yok. Eğer işinizde iyiyseniz mutlaka bir yerlerde karşılaşıp görüşürsünüz. Bizde ise aracı olmadan görüşemiyorsunuz. Bu durum tamamen bir şark kültürü ve kolaycılık haline dönüşmüş. Birde Türkiye’de işinizi iyi yapmanız gerekmiyor. Eğer bir tanıdığınız varsa, o sizi istediğiniz yere sokabiliyor. Öylede olunca gençler illallah demiş bir halde kaçıp kurtulmanın derdindeler. Yada düzenin bir parçası olup ayakta kalacaklar.

Türkiye’nin en değerli insanları yurt dışına kaçıyor. Buda içerdeki seviyenin düşmesine neden oluyor. O insanları burada tutmanın tek yolu ise liyakat ve hukukun üstünlüğüdür. Buda olmayınca insanlar burada durmak istemiyorlar. Ama unutmamak gerekir ki Avrupa da ırkçılık var yani bizi sevmiyorlar. Onlara göre Türk demek Müslüman demek, Müslüman demek terörist demek şuan ki algıları bu. Yani Avrupa ya gitmeyi düşünenler ırkçılığa hazır olsunlar. Dikensiz gül bahçesi değildir.”dedi.

“Türkiye’de öğrenciler sadece ezberleme sistemiyle eğitiliyor”

İnsanların kabul edipte söyleyemediği en önemli konulardan birisi ise ülkemizdeki Milli Eğitimin kötüye gittiğidir diyen Küfeoğlu, “ 90’lı yıllardaki sistem biraz daha iyiydi. Vasat öğrenci meslek okuluna, bir üstü düz liseye, onun bir üstü anadolu lisesine, en üstü ise fen lisesine gidiyordu. Yapmamız gerekenler meslek lisesi sayılarını artırmaktı. Bizler ise yanlış işler yaparak önce fen lisesi sayılarını artırdık. Bu sayıyı artırdıkça seviyeyi de düşürmüş oldu. Anadolu liseleri kapanmaya ve imam hatip liselerinin ise sayıları artmaya başladı. Yani yapılmaması gereken her şey yapıldı. Biz fen lisesinde okurken yaptığımız deneyler sonrasında raporlar yazıp hazırlardık. Şimdi rapor yazma yerine soru çözme saati getirmişler. Buda öğrenciyi iyice ezbere alıştırıyor, sınava girmek ve sınavdan sonra unutması anlamına gelir. Eğitimdeki makine aynen böyle işliyor ve potansiyeli boşa harcamış oluyorsunuz. Ben şahsen eğitimci olarak üniversitede ders veriyorum ama sınav yapmıyorum. Onun yerine öğrencilerime araştırma ödevi veriyor, verdiğim ödevlerden rapor yazdırıyor yani konferans bildirisi hazırlatıp sunum yaptırıyorum. Çünkü işe gireceği zaman ondan iki şey istenecek, bildikleri konusunda sunum yapması veya yazılı olarak rapor vermesi istenecek. Bu ikisini öğrenciye alıştırmak daha yararlıdır.”şeklinde konuştu.

Avrupa’da bir elektrik teknisyeni veya tamircisinin elektrik mühendisinden daha fazla para kandığını vurgulayan Dr. Sinan Küfeoğlu, “ Oralarda devlet meslek sahibi olanlara büyük önem veriyor. İnsanlarda meslek okullarına tercihen gidiyorlar. Oralarda mesleğin varsa rahatlıkla yaşayabiliyorsun. Bizde ise insanlar memur olmayı bir kurtuluş olarak görüyor. Böylede gidecek olursa yakında terzi, saç ustası, aşçı gibi birçok meslek sahiplerini bulamayacağız.  Ama mühendis çok sayıda var. Her yere üniversite açtık. Her üniversitede çok sayıda bölüm var ancak buralardan gençler mezun olunca ne yapacak diye soran yok. Çünkü planlama yok, planlamayı yapacakta insan yok, diye konuşmasını devam ettiren Cambridge Üniversitesi Akademisyeni Dr. Sinan Küfeoğlu,Türkiye’nin enerji ihtiyacı konuları ve öğrencilere yönelik önerilerinin yer aldığı röportajın tamamını görüntülerde izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=xPFDU_dwUcQ

 

 

İlgili Haberler

Bayburt ve Erzincan’da hafta sonuna kadar yağış bekleniyor
Gündem
2 Nisan 2025
Bayburt ve Erzincan’da hafta sonuna kadar yağış bekleniyor

Meteorolojiden yapılan son değerlendirmeye göre Erzincan ve Bayburt’ta yağışlı hava hafta sonuna kadar etkisini sürdürecek. Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezinden yapılan son değerlendirmeye göre Erzincan ve Bayburt’ta hafta sonuna kadar sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış etkili olacak. Buna göre Erzincan ve Bayburt’ta 2 Nisan Çarşamba günü etkili olan sağanak […]

Bayburt polisi uyuşturucuya geçit vermiyor
Gündem
2 Nisan 2025
Bayburt polisi uyuşturucuya geçit vermiyor

Bayburt’ta polisin şüphe üzerine durduğu araçta arama yapıldı. Arama üzerine araçta bulunan bir şahsın üzerinde 18 adet sentetik ecza maddesi bulundu. Şüpheli şahın hakkında adli işlem yapıldı. Bayburt İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince bir araç durdurularak, adli arama gerçekleştirildi. Araç içerisinde herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmazken, araçta bulunan G.D isimli şahıs […]

Bayburt’ta 232 personelle bayram denetimleri titizlikle yerine getirildi
Gündem
1 Nisan 2025
Bayburt’ta 232 personelle bayram denetimleri titizlikle yerine getirildi

Bayburt İl Emniyet Müdürlüğü, vatandaşların huzur ve güven içerisinde bayramlarını geçirmesi amacıyla trafik ve asayiş tedbirlerini artırdı. 232 personelin sahada olduğu denetimlerde uygulamalar yapıldı, sayısız denetimler gerçekleştirildi. Şehrin farklı noktalarında tedbir amaçlı yapılan denetim ve kontrollerde ekipler bayramda da görevlerini titizlikle yerine getirdi. 232 personelin sahada olduğu denetimlerde uygulamalar gerçekleştirilerek, birçok alanda denetimler yapıldı. Bayburt […]

Bayburt’ta bayrama özel cirit: Ramazan Bayramı ciritle uğurlandı
Gündem
1 Nisan 2025
Bayburt’ta bayrama özel cirit: Ramazan Bayramı ciritle uğurlandı

Bayburt’ta Ramazan Bayramı dolayısıyla cirit müsabakası düzenlenerek, iki farklı atlı spor kulübü yağmur ve dolu yağışı altında cirit oynadı. ’Bayram Ciridi’ adı altında oynanan müsabaka, renkli görüntülere sahne olurken, Ramazan Bayramı ciritle uğurlandı. Can Bayburt Atlı Spor Kulübü ve 15 Temmuz Atlı Spor Kulübü tarafından ’Bayram Ciridi’ organize edildi. Cirit sahasında düzenlenen müsabakada, kulüplerin oyuncuları […]

Bayburt’ta bayram yoğunluğu tatilcilerin de akınıyla iki katına çıktı
Gündem
29 Mart 2025
Bayburt’ta bayram yoğunluğu tatilcilerin de akınıyla iki katına çıktı

Ramazan Bayramı arefesine Bayburt’ta alışveriş yoğunluğu yaşanıyor. Bayram hazırlığı içinde olan vatandaşlar ihtiyaçlarını giderebilmek için marketlere, mağazalara, manavlara, fırınlara akın ettiler. Bayram telaşının yaşandığı Bayburt’ta, market ve bakkallara koşan vatandaşlar, kasa önlerinde ve reyon aralarında adeta uzun kuyruklar oluşturdular. Köylerden bayramlık şeker, yufka, fıstık, meyve, ekmek almaya gelen vatandaşlar, akşam dönecek olan köy servislerine yetişebilmek […]

Bayburt’ta bayram alışveriş telaşı yoğunluğuna neden oldu
Gündem
26 Mart 2025
Bayburt’ta bayram alışveriş telaşı yoğunluğuna neden oldu

Ramazan Bayramına az bir zaman kala Bayburt’ta alışveriş yoğunluğu yaşanıyor. Bayram hazırlığı içinde olan vatandaşlar ihtiyaçlarını giderebilmek için marketlere, mağazalara, manavlara, fırınlara akın ettiler. Bayram telaşının yaşandığı Bayburt’ta, market ve bakkallara koşan vatandaşlar, kasa önlerinde ve reyon aralarında adeta uzun kuyruklar oluşturdular. Köylerden bayramlık şeker, yufka, fıstık, meyve, ekmek almaya gelen vatandaşlar, akşam dönecek olan […]