7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekili seçimleri öncesinde Bayburt’tan hangi isimlerin milletvekili olacağı konusundaki tartışmalar, kamuoyunda hız kesmeden gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
İsimler üzerindeki beklenti birinci sıradaki yerini korurken, seçilecek olan milletvekillerinden ne gibi beklentilerin olduğu tartışılması gündeme dahi gelmiyor. Bayburt’taki seçmen mecliste görmek istediği milletvekilinden öncelikle kendisi için hizmetler bekler. İşin doğası da bunu gerektirir. Çünkü yaşadığı şehirde kendisine gelecek olan hizmet ve yatırımların seçtiği kişiler aracılığıyla yapılacağına inanır. Bu anlayış ve beklenti, Türkiye’de seçilen milletvekillerinin milletin vekili değil de sadece kendisine oy veren yöre insanının vekili olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Yani Bayburt’ta seçilen milletvekili kendi ilinin sorunları ve yatırımları için çalışmalar yapar. Başka bir ilin ihtiyaçları ve orada yaşayan insanların sorunlarıyla ilgilenmez. Bu anlayışın hüküm sürdüğü Türkiye’de seçmenler oy vererek seçtiği milletvekillerini kendi gözünde, kurtarıcı hatta bir sihirbaz gibi algılayarak onlardan her bir sorunu dokunmak suretiyle çözebileceklerine inanır veya inanmak isterler.
Ayrıca oy verip seçtiği milletvekilinden şahsi beklentileri de mutlaka olmaktadır. Yani kendisinin veya yakınının işe alınması, içerisinden çıkamadığı birçok sorunun çözümünde yardımcı olmasını ve benzer konularda işinin görülmesini bekler. Türkiye’nin genel sorunları için değil, genellikle kendi yaşadığı şehirdeki sorunlar düzelsin diye oy verir. Dolayısıyla seçmenin gözündeki milletvekili Türkiye’nin değil yaşadığı şehrin vekili gibi algılanır. Yani seçmenin büyük bir bölümünün kafasında oluşturduğu milletvekili profili böyle algılanır.
Diğer taraftan seçmenin anane haline getirdiği farklı bir gerçek ise, genellikle oy verdiği milletvekilini seçerken önce tarafı olduğu siyasi partinin liderine göre oyunu kullanır. Oy verdiği adayın ismi hep ikinci planda kalır ve partisinin lideri onun için birinci sırada yer alır. 25 yıldır il olan Bayburt ise bu ananeyi bozmadan seçimlerde oy kullanmış ve meclise milletvekili bu şekilde göndermiştir. Çünkü tarafı olduğu partinin lideri Türkiye’yi değil kendi yaşadığı şehri idare edeceğine inanır. Hep ondan hizmet bekler, onu birinci kurtarıcı vekilini ise ikinci kurtarıcı olarak görür.
Bu anlayışın nedenli doğru veya yanlış olduğu konusu kişilerin kendi düşüncesine göre değişebilir. Seçimler sonrası seçmen açısında hayal kırıklı yaşandığı taktirde, şikayetler ve eleştiriler başlar, seçtiği kişinin eksik ve yanlışlarını yüzüne değil arkasından konuşmayı tercih eder. Unuttuğu en önemli gerçek ise kendisinin asıl, seçtiği kişinin ise vekil olduğudur. Empati yaparak kendisini milletvekilinin yerine koymayı hiç düşünmez.
Yukarıda sıralamaya çalıştığımız kısa değerlendirmeler sonrasında, Bayburt Medya olarak izleyicilerimizden bu yorum haber doğrultusunda 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında Bayburt’u temsil edecek olan iki milletvekilinden neler beklediğinizi ve düşüncelerinizin neler olduğunu yazarsanız onlara önemli katkılar sağlamış olacaksınız.