Bayburt kent merkezini çevreleyen Şehit Osman Dağı ve Bayburt Kalesi gibi yüksek tepelerde yeşil görmek isteyenlerin gözüyle bir Bayburt fotoğrafı yansıtmaya çalıştığımız haberin amacı bir farkındalık oluşmaktır.
Bayburt’ta doğup büyüyen ve yaşı 10 ile 90 arasındaki insanlar, üzerinde ormanı veya yeşili bol olan dağlarla çevrili bir şehrin hayalini hep kurmuşlardır. İçerisinden nehir geçen ve su sorunu yaşanmayan bir kent düşünün. Son 25 yıldan buyana gelişen yerleşim alanlarıyla birlikte şehir merkezinde yükselen binalar sayesinde sayısı azalan yeşillikleri yok edilecek duruma getirilmiş bir şehirdir Bayburt. Yüksek tepelerinden şehre batkınızda yeşil alan arayan gözler maalesef parmak sayısı ağaçları saymak için zorlanır hale gelmiştir. Yine son yıllarda köylerden kente yönelen ve durdurulamayan göç nedeniyle, genişleyen yerleşim alanları bile yeşile muhtaç görüntüler sergilemekte. Bu kentte ağaç ve yeşil sevgisi istenilen seviyelere ulaşmadığı için yeşillendirme çalışmaları da yaşam alanlarına bir türlü yansıtılamamıştır. Her yıl düzenli bir şekilde fidan dikme kampanyası gibi bir gelenek oluşturulmuş olsaydı, kentin etrafındaki dağlar ve tepeler başta olmak üzere yerleşim alanları mevcut görüntüleri yansıtmamış olurdu.
Kent merkezinin tam ortasında devasa bir görüntü ile yer alan Şehit Osman Dağının yeşilden yoksun görüntüsü uzun yıllardan beri değiştirilemiyor. Yerel yönetimler zaman zaman yaptıkları fidan dikim çalışmaları da ne yazık ki dağın mevcut görüntüsünü istenilen şekilde değiştirmemiştir. Ayrıca dağın bir bölümüne çevre düzeninde yeşili olmayan beton görüntülü konutlar yapılmıştır. Yine aynı bölgede bulunan ve 50 yıla yakındır insanların gözüne batarcasına dağın orta yerinde bulunan su deposu ve etrafındaki hafriyat yığınının görüntüleri değişmemiştir. Şehrin genel görüntüsüne hâkim bir noktada bulunan Şehit Osman Dağına 20 yıl önce yapılmış olan ve yaz aylarında büyük ilgi gören çay bahçesinin dışında farklı bir sosyal tesis oluşturulamamıştır. Kısacası Şehit Osman Dağı bir ormana veya yeşillikleriyle dikkat çeken bir görüntüye kavuşturulamamıştır. Vatandaşlar, şuan ikinci kez Belediye Başkanlığı yapan Hükmü Pekmezci’nin bu konulara duyarlı olduğunu o nedenle kentin görünümüne katkı sağlayacak yeşillendirme çalışmalarını başlatacağına inanıyor.
Bayburt Kalesi’nin görüntüsüne gelince, bu şehrin kanayan tarihi yaralarından birisi olduğunu kentte yaşayan herkes kabul ediyor. Son yıllarda önemli değişikliklerin yapıldığı Bayburt Kalesinde hayal edilen yeşil bir görüntü olmasa bile en azından şehre bakan kalenin büyük bir bölümüne toprak çekilerek çim ve çiçek ekimi yapılabilir ve kalenin görselliği yeşil ağırlıklı olabilir. Örneğin, Ankara Kalesi, Rize Kalesi, Alanya Kalesi, Boyabat Kalesi, Diyarbakır Kalesi, Van Kalesi ve Amasya Kalesi gibi birçok kale yeşiller içerisinde turizme hizmet verirken bulundukları yöreye görsel güzellikte kazandırıyor.
Hayalini kurduğumuz ve fotoğrafları üzerinde amatörce değişiklik yapmaya çalıştığımız, Bayburt Kalesi ile Şehit Osman Dağı görüntülerini Bayburt Medya takipçileriyle paylaşmak istedik. Beğenen veya beğenmeyenlerde olacaktır. Diğer taraftan Erenli Köyü bölgesinde bulunan ve birçoğu köyün sınırları içerisinde yer alan Duduzar dağı diye adlandırılan dağın görüntüsü ise diğer yerler gibi eleştirilmesi ve yeşillendirme çalışmaları yapılması gereken başka bir bölgedir.
Yıllar önce Aslan Dağında başlatılan ağaçlandırma çalışmaları aradan geçen 25 yılda nasıl bir görüntü sergilediği ve olması gereken örneklerin en iyisi olduğunu kabul etmek gerekir. Aslan Dağı ağaçlandırma projesinin öncülüğünü yapan dönemin Bayburt Valisi rahmetli Ali Haydar Öner’in başlattığı çalışma günümüzde orman görünümüne dönüşmüş ve en güzel mesire alanlarından birisinin yer aldığı mekânda oluşturulmuştur.
Her yıl 1 dağı yeşillendirseler 4 yılda Bayburtun etrafı yesillenirdi..
Eğlenceye ayırdığı parayı yeşile çok gören bir belediye ve yönetim..
Allah aşkına hangi yeşillikten bahsediyorsunuz? Gidip park alanlarını, yol kenarlarını, kaldırım kenarlarını , kır alanlarını gezip herhalde etraftaki pişiği , çöpü, eline ne gelmiş ise attığı atık ne varsa bir sürü çöpü görmüyorsunuz her hal. Bayburt’un her tarafını yeşile çevirseniz ne olur bu çöp yığınları varken. Kimsenin tepkisi de yok . Vatandaş elindeki çöpü alıp da çöp kutusuna atmaya eli gitmiyor.Belediye zaten ilgilenmiyor. Halkımız da çevreyi çöp yığını etmekten hiç geri kalmıyor. Yerel medya zaten başka havada. Şöyle gidinde etrafın çöp pisliğini haber yapın. Böyle şehir mi olur. Yeni şehir parkı, yol kenarları (Sağlık Meslek Lisesine giden karşılıklı iki kaldırım kenarları çöp yığını ile dolu), kır alanları , cadde sokak aralar vs. Her tarafı yeşertseniz ne olur bu pislikle?
Halkı ve yetkilileri çevre temizliğine davet ediyorum. Sayın yerel medya siz de buna öncülük edeniz lütfen. Saygılar…
Arif bey, bahsettiginiz mesele de basli basina bir problem evet. Bende memlekete geldigimde her seferinde sok oluyorum. Insanlar hic bir sey yokmus gibi elindeki cöpu yere atiyorlar. Inanilmaz bir vurdum duymazlik. Almanyada yasayan birisi olarak anlamakta cok zorlaniyorum veya daha dogrusu anlamiyorum. Fakat bu Bayburta daha cok fidan dikilmesine bir engel olmamasi gerekiyor. Nitekim bu problem bir egitim problemi. Umarim dikilen fidanlar orman oldugu zamaninda insanlarda bu konuda egitilip ve ögreninenleri hayatina gecirme durumuna gelir. Sonucta “bilmek kurtarmiyor” bildiginizi yasamadikca. Saygilar
Bu haberden dolayi bayburt medya yi tebrik ediyorum. Ben sahsen yurt disinda dogup büyüdüm ve bulundugum ülkenin her tarafi orman ve yesillik oldugundan Bayburta her geldigimde icim icimi yiyiyor. Su cikandan bayburdun tepelerini hep bu hasretle izlemistim. Hatta her geldigimde elime gecen ne tohumu varsa tepelere cikip ekmeye calisiyordum gencligimin cahilligiyle/heyecaniyla. Umidim en azindan onlarin filizlenmesi ve ormana dönüsmesi. Ara sira bayburtta fidan dikimiyle alakali haberler yapiliyor. Buradan bakildiginda sunu görüyorum ve ufak bir tavsiyede bulunacagim. Türkiyede veya bayburtta fidan dikildimi sadece develetin öncülügünde yapiliyor. Normal vatandas sadece katiliyor dikim islemine. Oysaki bunu vatandaslar dert edinip kendileri organize olursa, cok daha verimli ve cok daha hizli hareket edilinir diye düsünüyorum. Bu kapsamda bir dernek altinda veya sadece bu niyeti tasiyan insanlarin bir araya gelmesiyle organize olup ilk etapta kücük alanlarla baslayip oralari yesillendirdikten sonra basariyi görüp daha motive olup hatta daha cok kitleye ulasip bu güzel islere öncülük yapmak zan ederim güzel bir yöntem olur. Örnegin benim bulundugum muhitte bu sene sirf vatandaslarin bir dernek altinda organize olup 8000bin fidan dikildi. yani develetin hareket etmesini beklememek lazim. Sehit Osman daginin 20 – 30 yil öncesinde bu kadar kayaliktan ibaret olmadigini hatirliyorum Eroziyondan bütün var olan topraklar malesef eriyip gitmis. fakat oirada dahil gereken islemleri yapit oralarada fidan dikilebilinir.
Umarim böyle bir heraket olusur ve ömrümüüz bitmeden en azindan su resimlerdeki manzaralara Bayburt bir an önce kavusur. Saygilarimla
Resimde en cok dikkatimi su cekti: Yesillik, Bayburt`un köhneligini ve carpik yapilasmasini daha da belirginlestirmis.En acil ihtiyac, bu berbat görüntüyü bir an önce yok etmek. Gürsel Bey`in de dedigi gibi bircok yapinin yikilip, yeni bir kent planiyla bir kent ortaya cikarmali. Bundan gayrisi, eskimis pantolonu habire yamamaktam baska bir ise yaramaz.
Ruhi Aktaş rumuzlu arkadaş,dediklerine aynen katılıyorum , fakat eski Bayburt dediğmiz alan mahalleler iki katı geçmemeli, çarşı içi ,ulu cami ve civarı tek kat, diğer kesimler en fazla iki kat olmalıdır…Bu alanlardaki tarihi evler restore edilmeli , ve ön cephe Bayburt taşı olmalı, Tarihle buluşmalıdır….Sadece 4-5-6-7 kat Trabzon,Erzurum,Erzincan yolu güzergahına yapılmalıdır.. Eski Bayburt dediğimiz alana çok katlı bina yapımı müsaade edilmemelidir…
Allah razı olsun bakın nasıl bir farkındalık olmuş işte biz bunu istiyoruz elinizi vicdanınıza koyun bayburttun acilen sanayiye mı ihtiyacı var yoksa turizimememi bence kesinlikle turizime bunu yıllardır diyorum ve sonu hüsranla bitiyor yapılan seylerinde bakın şu medeniyete iyi bakın şuan ki mevcut evler bile insanın gözüne güzel gelir yani ormansiz bir kentte ne yapılırsa yapılsın yapılan iş kendini göstermiyor… Sanayi falan istemiyoruz isteyen varsa da dinlemiyin bu sefer ortada kalınıyor hiç birşey elde edilemiyor sanayi olması için nüfus olması lazım güç olması lazım göç veren şehirde nasıl sanayi olacak gökten zenbille paramı yağıyor adam gelipde şu durumda Bayburt’ta yatırım yapmaz korkar bnde diyorum kiliti açın kilit turizimdir turizimde nasıl gelişir şehirin alt yapısından tut üst yapısına kadar olan kısımdır kentsel dönüm şart yatay düzen 4 5 katı geçmemek şartıyla ondan sonra tarihi evleri testte edip güzel mustskil evlerin dış cephesi kaplama olması lazım yollar geniş evler seyrek biçimde bahçeli olması lazım onun ardından ormana tarıma hayvana ağırlık vermek lazım inanın sadece sehirin acilen bunlara ihtiyacı var bu işler zincirleme gider bunlar olunca Bayburt yaşanacak şehir olacak turizim akımı olacak ve son yatırımlar patlama yapacak sanayide olur herşey olur bakın bayburtun havası suyu yeter coğrafi yapısı çok güzel fakat köylerden tut şehre kadar çok çarpık berbat bir yaşam tarzı var insanlarda tembellikte var nefis diye birşeyde yok çok acı durum içimi ufaktan dökmek istedim hayırlı günler.
Bayburt taş köprüden içeri koruma altına alınmalı, 1 veya 2 kattan fazla olmayan , imar yapılanmasına geçmeli, Bayburt’a hangi tepeden bakarsan bakin , koruluktan, yeşillikten görünmez… Bu uygulanır mı, İRADE olursa bal gibi olur..! Tabi ki zihniyet meselesi bu ,bu talepler, çapsız, vizyonsuz ,zihniyetler tarafından , (bunlar geçti, daha bir şey olmaz diyerek, ihanete yelken açmışlar) … Bizlerde maalesef izliyoruz, sihirli bir elin kurtarmasını bekliyoruz….Bayburt 81 vilayet içinde ,çağdışı bir yönetim anlayışıyla yönetiliyor.. Bunu düzeltmeye KORKUYORUZ ya da KENT üzerindeki şahsi ÇIKARLARIMIZ öne çıkıyor…
Haberin böyle yapılması FARKINDALIK olması maksadı taşısa da , çok güzel olmuş teşekkürler…