Ankara’da yaşamını sürdüren Aykut İnciler’e 3 sene önce, nadir görülen bir yüksek tansiyon türü olan “pulmoner hipertansiyon” teşhisi kondu…
İnciler 3 yıldır nefes alıp verebilmek için akciğerini çantasında yanında taşıyor. İnciler insanların bakışları sebebiyle başlarda bu durumda zorlandığını ifade edip herkese önemli uyarılarda bulundu. Kumanda almak için eğilip doğrulurken, ayakkabı bağlarken ve benzeri durumlarda nefes darlığı hisseden 60 yaşındaki Aykut İnciler “pulmoner hipertansiyon” hastası olduğunu öğrenmiş oldu, o zamandan beri hayatı kökünden değişti. Yanında 24 saat yapay akciğer cihazını taşımak için çanta kullanmak zorunda olan İnciler, “Nefes almanın bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum. Ben akciğerimi yanımda taşıyorum. Bu nefes benim için önemli, başka çarem yok.”
İnciler, 2009’da başlayan oksijen azalması sonucu 3 sene önce sağlık kuruluşuna başvuruda bulundu. Yapılan tahliller sonucu İnciler’e pulmoner hipertansiyon hastalığı olduğu saptandı. AA muhabirine açıklamalar yapan İnciler, küçük hareketlerde nefes darlığı çekmeye başladığını dile getirerek, “Nefes almakta yaşadığım güçlükleri ilk olarak televizyon kumandasını almak için eğilip, doğrulmada fark ettim. Sonra ayakkabı bağlarken nefes darlığı yaşıyordum, küçük hareketlerde de nefes darlığını fark ettim. Tetkiklerin ardından teşhis konuldu” dedi. İnceler, hastalığının tedavisinin olmadığını, ilerlemesini geciktirmek için ilaç tedavisi uygulandığını ekledi.
Yaşamak için 3 senedir çantasında yapay akciğeri taşıdığını dile getiren İnciler, önceleri insanların bakışları nedeniyle psikolojik olarak zorlandığını ama zamanla buna alıştığını kaydetti. İnciler, birçok kişinin yaşamak için organa ihtiyaç duyduğunu, bu sebeple organ bağışının büyük önem taşıdığının altını önemle çizdi. Yapay akciğer cihazını, 24 saat kullanmak zorunda olduğunu dile getiren İnciler, şu ifadelere yer verdi: “Yetmediğinde evde daha büyük destek cihazları var, onlara geçiyorum, bunu sürekli kullanmam gerekiyor. Benim kalbimde sorun olduğu için organ nakli çok mümkün değil ama bu hastalar için organ bulunamıyor. İnsanlarımızda bu bilinç yok. Keşke insanlar doğduğunda organ bağışçısı olarak doğsa, 18 yaşına geldiğinde istemiyorsa kararını o zaman verse. Lütfen organlarınızı toprak etmeyin. Bir insan organlarıyla ortalama 11 insanı kurtarabiliyor. Bu hastalık için organ bağışı çok önemli, tek tedavi yolu bu.”
İlgili Haberler