CHP, Bayburt’ta düzenlediği istişare toplantısında iktidara sert eleştirilerle yüklendi

Cumhuriyet Halk Partisi Bayburt İl Başkanlığının düzenlediği İstişare toplantısında konuşmacılar iktidara yüklenip sert eleştirilerde bulundu.

Bayburt Öğretmenevinde düzenlenen istişare toplantısı basına açık bir şekilde gerçekleşti. Öğretmen evindeki toplantıya partililer yoğun ilgi gösterirken 3 Milletvekili de katıldı.

Toplantıya, CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek, CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, CHP Gümüşhane İl Başkanı Bedri Ağaç, CHP Erzurum İl Başkanı Suat Dülger, Gelecek Partisi Bayburt İl Başkanı Nazir Güler, İYİ Parti Bayburt Merkez İlçe Başkanı Yusuf Ergül, CHP ilçe Başkanları, partililer, ve basın mensupları katıldı.

CHP Bayburt İl Başkanı Mehmet Sezer’in açılış konuşmasının ardından Rize, Gümüşhane ve Erzurum il Başkanlarının konuşmaları sonrası milletvekilleri konuşma yaparak gündeme dair değerlendirmeler yaparak iktidara sert eleştirilerle yüklendiler.

Son olarak konuşma yapan Bayburtlu CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek Bayburt ağırlıklı yaptığı konuşmada iktidara yüklendi.

İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek’in yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

Son nüfus sayımına göre Bayburt’ta milletvekili sayısı ikiye çıkacak. Bu gün burada yapılacak olan toplantı sonrasında buradan önemli bir iddia ile çıkacağız. 1977 yılında Gümüşhane-Bayburt Milletvekili olarak seçilen değerli bakanımız Erol Tuncer’den sonra artık Bayburt’ta Cumhuriyet Halk Partili bir Milletvekili çıkarmanın zamanı gelmiştir. Altılı masayı oluşturan siyasi partilerin ortak iradesiyle göreceksiniz çevre illerle birlikte Bayburt’ta iktidarı sandığa gömeceğiz. Eylül ayında Bayburt’ta hemen hemen bütün köylerimizi dolaşmaya çalıştık. Köylümüz Eylül ayında 2 bin 100 liraya tonunu sattığı buğdayı şimdi un yapmak için 5 bin 500 liraya alıyor. Çünkü Toprak Mahsulleri Ofisi alımları geç başlattı için çiftçiyi köylüyü tüccara mahkum ettiği için köylü elindeki buğdayı ucuza devretti. Şimdi ise sattığı paranın üç katına tohum alıyor. Sadece bir ayda bankadaki dövizini kur korumalı mevduat hesabınsa geçiren 116 bin mudiye 25 milyar kaynak aktaran bu günkü saray rejimi 8 buçuk milyon çiftçiye 12 ayda 25 milyar vermeyi taahhüt ediyor. Çünkü bugünkü iktidar oy aldığı köylünün emekçinin, işçinin ve yoksulun değil, zenginin rantın ve sermayenin iktidarıdır.

“Bu yazgıyı tersine çevirecek olan halkın iradesidir”

1920’li yıllardaki türkülerde 12 mahalle tam yüz bin nüfusa maliksin Bayburt, yıl 2022 il dışından taşıma yapılan seçmenlerle 85 bin nüfusa maliksin Bayburt olmuştur. Bu yazgıyı tersine çevirecek olan halkın iradesidir. Halkın kendi geleceğini kendinden yana, üretimden yana, köylüden yana, işçiden yana, çalışandan yana, alın teriyle çoluk çocuğunun rızkını kazanmaktan yana tercihini değiştirdiğinde Türkiye’nin kaderi değişecektir. Bu çarkı tersine çevireceğiz. İster erken ister zamanında seçim olsun. Bu ülkenin kaderini değiştirecek olan Bayburt’taki yaşayan insanlar gibi köylüler, emekçiler, emekliler, halktan ve gelecekten yana, Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünden yana ve en önemlisi de Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak  olanların iradesiyle şekillenecektir.

Altılı masanın belirleyeceği iradeyle seçilecek olan Cumhurbaşkanı adayı Türkiye’nin 13’ncü Cumhurbaşkanı olacaktır. Öncelikle parlamenter sisteme geçilecektir. Bu ülkeyi tek adama ve saraya teslim etmenin sonucunda geçen yıl 100 liraya aldığın dap gübreyi bu yıl 700 liraya alıyorsun.  Bayburt’ta ekmek zamlandı ve 3,5 lira oldu. Kış ayına 5 liraya alacağınızın garantisi var mı?. Türkiye zengin bir ülke olmasına rağmen kaynaklarının büyük bir bölümü har vurup harman savruluyor. Bu iktidar 2002 yılında iktidar olduğunda Türkiye’nin borcu 125 milyar dolardı, şimdi Türkiye’nin borcu 450 milyar dolara çıktı. Beşli çete diye tabir ettiğimiz 5 firma varya, bunların yanına 5 firma daha koyun 10 firmanın serveti 300 milyar dolara ulaşmış. Bir raftan devletin borcu artıyor, bu tarafta bir avuç insanın serveti devletin borcu kadar artıyor. Bunu bozacağız. Bu çark böyle gitmez. Sekiz buçuk milyon köylüye bir yıl içerisinde 25 milyar kaynak aktaran bu devlet, sadece 6 ay içerisinde kur korumalı 116 bin mevduat sahibi için hazineye yüklediği faiz 90 milyar liradır. Bu adaletsizliği hiçbir yönetim kaldıramaz.

“Türkiye tarihinin en büyük servet transferiyle karşı karşıyadır”

Şimdi ise başka bir uygulama var. Şu anki enflasyon yüzde yetmiş olarak açıklandı. Gerçekte enflasyon bu kadar olmadığını biliyoruz. Böyle bir dönemde iktidar kamu bankaları eliyle yüzde dokuzla para alıp İstanbul’da gelip lüks daireler alıp 6 ay içerisinde dairesinin fiyatını iki katına çıkardığını tek tek biliyoruz. Bunu Bayburt’tan da yapanlar var. Bu gidişat sürdürülemez. Köylüye vermediğiniz destek yüzünden Bayburt’taki tarlaları eken köylüler İstanbul’daki Ankara’daki akrabalarının gönderdiği paralarla açıklarını kapatıyorlar. Yem fiyatlarını düşürün diye televizyona çıkıp söyledi. Çiftçiye acil yem desteği verin dedik. İnekler kesiliyor, düveler hamile kalmadan kasaba gidiyor. Türkiye’deki hayvanların geleceği risk altında dedik. Koyun stoklarımız hızla azalıyor. Biz yem desteği isterken onlar rant desteği peşine düştüler. Onlar Bayburt’un köylüsünü değil Rusya’nın ve Ukrayna’nın köylüsünü seviyorlar. Çünkü Bayburtlu köylüye verdiği destek köylüye gidecek, Rusya ve Ukrayna’dan aldığı buğdayın karşılığında ithalat yaptığı içinde gemilerle buğdayı, arpayı, ayçiçeğini oradan getirdiği için hesaba dolarlar günlük olarak geçecek. Türkiye tarihinin en büyük soygunuyla karşı karşıyadır. Türkiye tarihinin en büyük servet transferiyle karşı karşıyadır. Yüzyıllık Cumhuriyet tarihi boyunca son iki yıl içerisinde devletin kasasından bir avuç Ak Parti yandaşına ve onun siyasi ortaklarına aktarılan yüz milyarlarca kaynak tarihin hiçbir dönemde iktidarlar tarafından kendi yandaşlarına asla aktarılmamıştır. Bizler her iktidar döneminde iktidara yakın olanların korunduğunu gördük. Ama kredi desteği ve teşviklerle korunduğunu gördük. Ama şimdi açıkça bir soygun düzeni vardır ve bu soygun düzenini en iyi bir şekilde sizler görüyorsunuz.

“Ortak bir yol yürüdüğümüzü bileceğiz”

Bayburt’ta doğmuş ve büyümüş bir milletvekili olarak bütün Cumhuriyet Halk Partililere şunu söylüyorum. Bu gün yol yürüdüğünüz siyasi partilerle ilgili olarak her biriniz bir tek söz bile söylemeyeceksiniz. Nasıl Sayın Genel Başkanımızın bizlere öğrettiği gibi siyaset yapıyorsak, bende sizlere milletvekiliniz olarak diyorum ki; Saadet Partisinden, Gelecek Partisine, Deva Partisinden İYİ Parti’ye ve Demokrat Partisine hatta bunların dışındaki kimi sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşlarına kadar tümüyle birlikte ortak bir geleceği inşa edeceksiniz. Bizler geçmişteki farklı söylemlerimizden dolayı ortak bir gelecek kuramayız. Bizler ortak geleceğimizi doğmamış çocuklarımız için, bu gün okula başlamış çocuklarımız için, bu gün üniversiteyi bitirmiş ama iş bulamayan gençlerimiz için ortak bir yol yürüdüğümüzü bileceğiz. O nedenle sıkılı yumruklarla değil, açılan kucaklarımızla topluma ulaşacağız. Geçmişte Ak Partiye ve MHP’ye oy vermiş hiçbir yurttaşa bu tercihlerinden dolayı eleştiri getirme hakkı hiçi bir biçimde Cumhuriyet Halk Partili örgütlerine düşmez. O nedenle önce Cumhuriyet Halk Partililer olarak kucaklaşacağız. İttifaktaki partilerimizin kardeşi olacağız. Bayburt’taki 85 bin kişinin kardeşi olacağız. Türkiye’deki 85 milyonun kardeşi olarak başaracağız.

“Ağbal ve Kavcıoğlu birbiriyle tamamen çelişen para politikası uyguladılar”

Ekonomik politikaların temel sebebi yanlış uygulanan faiz politikasıdır. Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki; Nas neyi emrediyorsa onu yapacağız. Nas dediği dinin emirleridir. Dinimize göre faiz haramdır. Burada kast edilen paranın tefeci faiziyle işletilerek oradan haksız bir kazancın elde edilmesidir.  Şimdi siz faizi yüzde dokuza indirdiniz. Enflasyon ise yüzde 70 oldu. Peki nasıl oluyor da siz faizi aşağı çektiğinizde dövizi 6 liradan 15 liraya çıkardınız. Bunu Merkez Bankası çıkardı. Bayburt’tan bunu söylüyorum. Naci Ağbal ve Şahap Kavcıoğlu ikisi de peş peşe gelen Merkez Bankası başkanı oldu. Birbiriyle tamamen çelişen para politikasını uyguladılar. Birisi dedi ki kuru sabit tutarak faizleri yükselteceğiz. Ödemeler dengesini tutturacağız dedi. 6 ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından görevden alındı. Şimdi ben Bayburt’tan Sayın Kavcıoğlu’na sesleniyorum; Sayın Kavcıoğlu senin Merkez Bankası Başkanı olduğun dönem kadar Cumhuriyet tarihinde bu millete bu kadar büyük zulüm etmiş olan başka bir Bayburtlu var mı?. Herkesin borcunu üçe katladın. Herkesin sırtındaki yükü beşe katladın. Herkesin mazotunun fiyatını üçe katladın. Gübresinin fiyatını beşe katladın. Bu politikalara inanıyorsan çıkıp deki ben bu politikalara inanıyorum. Yok bu politikalar yanlış, ama Sayın Cumhurbaşkanı dayattığı için yapıyorsan o zaman bu iradeyi gösterip bu millete zulüm edip bu politikaların uygulanmasından vazgeçmeni bir hemşehrin olarak senden istiyorum. Çünkü gittiğimiz pek çok yerde bu Bayburtlu Merkez Bankası Başkanının politikalarından başlayarak bize eleştiriler geliyor.

Arkadaşlar bunları söyleyeceğiz. İçimizden çıksa da gerçekleri konuşmak zorundayız. Sizlerin de konuşması gerekir. Faiz düşmeseydi, döviz artmasaydı, dap gübresinin fiyatı bu kadar artar mıydı?. Uçakla gelirken baktık,  arazilerin büyük bir bölümü ekilmemiş. Sulama ve elektrik fiyatlarındaki artışı biliyoruz. Çiftçi belgesinde uygulanan yanlışları biliyoruz. Teşviklerin artırılmamasının üretimi nasıl etkilediğini biliyoruz. Bunları çözmek için geliyoruz.  Çözüm yollarının tamamını iktidarımızda sizlere sunacağız” şeklinde konuştu. 

Konuşmaların tamamlanmasının ardından toplu fotoğraf çekimi sonrası basına kapalı olarak partililerin düşünceleri alınmak üzere toplantı devam etti.