Dolar 32,5018
Euro 34,9199
Altın 2.437,90
BİST 9.716,95
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bayburt 25°C
Hafif Yağmurlu
Bayburt
25°C
Hafif Yağmurlu
Cum 23°C
Cts 25°C
Paz 24°C
Pts 23°C

Bayburt’ta tarihi iki türbe kaçak definecilerin hedefi oldu!

Bayburt’ta tarihi iki türbe kaçak definecilerin hedefi oldu!
13 Ekim 2022 21:26 | Son Güncellenme: 14 Ekim 2022 08:43
A+
A-

Bayburt şehir merkezinde tarihi eser özelliği taşıyan iki türbede mezarlar kaçak definecilerin hedefi oldu.

Şehit Osman Dağında ve şehir merkezindeki Ahmedi Zencani türbelerinde bulunan mezarlıklar, define avcıları tarafından tahrip edildi.

Kaçak defineciler şehrin en yoğun caddelerinden birisi üzerinde bulunan Ahmedi Zencani türbesinin alt bölümünde bulunan mezarları tahrip ederek arama yaptıkları, Şehit Osman türbelerinden birisinde ise bir mezarın tahrip ettikleri tespit edildi.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda bulunan tescilli tarihi türbeleri ziyaret eden vatandaşlar, türbelerdeki tahribat için ihbarda bulunduktan sonra polis tarafından yapılan incelemeler sonrası, kaçak definecilerin bulunması için çalışmalar başlattı.

Bir yıl önce ise kaçak defineciler tarafından Zahit Mahallesinde bulunan Sultan Fahriye Türbesi tahribata uğramıştı.

 

 

 

YORUMLAR

  1. Emekli Öǧretmen dedi ki:

    Yusuf Bey, yazdığınız ayetlerin, ölülerden yâhut şehitlerden birşeyler istemek, onlardan dua istemek hakkında olup olmadıklarına bakalım.

    Mâide Sûresi 35. Ayet

    “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.”

    Sizin kendiniz için delil zannettiğiniz “vesîle” ifadesi için bakalım Kuran müfessiri olan ulema ne demişler.

    Tefsîr kitabı, Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulmuş Kadı Beydâvi ‘vesile aramak’ hakkında şöyle demiş:

    “Yani O’nun sevabına ve O’na yakın olmaya ulaşacağınız taatleri (salih amelleri) yerine getirip masiyetleri (günahları) terkederek”
    Beydavi, Hafaci haşiyesiyle, 3/467

    Yani buradaki “Vesîle” ölülerden dua veya başka şeyler istemek değil, Allah’ın emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmaktır. Dediğiniz şeyle alakası yoktur.

    Yine bu ayette geçen ‘vesile’ hakkında Nesefî şöyle demiştir:

    “Taatlerin yapılıp kötülüklerin terkedilmesiyle Allah’a yakınlaştıracak şeyler hakkında kullanılmıştır.”
    Medarik’ut-Tenzil, 1/108

    Bilmediğiniz şeyler hakkında konuşmayın Yusuf Bey. Büyük veballere girersiniz.

    Son olarak yine Osmanlı Kanuni Sultan Süleyman zamanındaki şeyhul İslam olan Ebu’s-Suud’dan da nakil yapalım, demiş ki:

    “Vesile, Allah’a yaklaştıracak taatleri yapıp masiyetleri terketmektir.” İrşadu’l-Akli’s-Selim, 3/32

    Allah’ın âyetleri hakkında bilgisizce konuşmayın Yusuf Bey. İslam dininde ölülerden dua istemek diye birşey yoktur.

    Aksine ölüler için Allah’a dua etmek vardır.

    Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem de kabristan ziyareti yaptığında ve bunun nasıl yapılacağını ashabına öğrettiğinde orada yatanlar mevtalar için Allâh’tan afiyet istemiştir. Sahabe-i Kiram efendilerimiz de daima böyle yapmıştır, mevtalardan dua istememiş bilakis onlar için Allah’a dua etmişlerdir.

    Kendinizce delil olarak söylediğiniz diğer âyetlere de bakalım:

    Yusuf suresi 97-98

    “Oğulları, “Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten suçlu idik” dediler.

    “Yakub, “Rabbimden sizin bağışlanmanızı dileyeceğim. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi.”

    Bu ayetlerde Yakup aleyhisselamın oğulları, HAYATTA olan ve YANLARINDA olan babalarından kendileri için Allah’a dua etmelerini istiyorlar. Böyle bir şeye kimse itiraz etmedi zaten, insanlar birbirlerinden dua isterler, bir birleri için Allâh’tan isterler. Bu ayet sizin aleyhinize delil olur, bizim de lehimize delil olur. Zira Kuran-ı Kerîm’de hayatta olan birisinden dua istemek olduğu halde vefat etmiş olan birisinden dua istemek hakkında TEK BİR AYET DAHİ YOKTUR. Aksine, sahâbi efendilerimizden dahi olsalar vefat etmiş kimseler için Allah’a dua etmek ve onların mağfiretlerini Allâh’tan istemek vardır. Haşr Suresinde olduğu gibi:

    “Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” (Haşr Sûresi, 59/10)

    Gelelim Bakara suresi 154. ayete. Çünkü siz, vefat etmiş kimseleri dirilere kıyas ediyor ve hayatta olan kimselerden dua istemek câiz olduğu gibi kabirlerde yatan kimselerden de dua istemek caizdir demeye getiriyorsunuz ve şehitlerin diri olması ayetini kendinize delil zannediyorsunuz. Buyurun bakalım neymiş şehitlerin hayatta olmasının manası.

    Allah Bakara suresi 154. ayette mealen şöyle buyuruyor:

    “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.”

    Bu konu ile ilgili diğer ayette ise şöyle buyruluyor:

    “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar.”

    (Âl-i İmrân Sûresi, 169)

    Bu ayeti, ölülerden bir şeyler istemeye delil getirenler nedense ayetin ‘onlar diridirler’ kısmına kadar okurlar ve bırakırlar, devamındaki ‘onlar Rableri katında rızıklandırılırlar’ kısmını okumazlar. Galiba bunu kasıtlı olarak yaparlar ki şehitlerin hayatta oluşları hakkında tıpkı bizim hayatta oluşumuz şeklinde bir algı oluşsun… Allâh’tan korkmak gerek.

    Bakınız şehitlerin hayatta olmalarının mahiyetleri hakkında tâbîin dönemi (Sahabe efendilerimizden hemen sonraki nesil) Kuran tefsir alimlerinden olan Mukatil b. Süleyman şöyle demiştir:

    “Hayır, onlar diridirler.” (Yani) Allah katında CENNETTE rızıklandırılırlar. “Ancak siz, bunu”, yani onların rızıklanan diriler olduklarını “bilemezsiniz.” Şehitlerin ruhlarının kaldıkları yer, Sidretu’l-Munteha’daki Me’va cennetindedir.”

    Yani onların diri olmalarının anlamı Cennette nimetlenip lezzetleniyor olmalarıdır. Kuran tefsircilerinin imâmı olam İbni Cerîr et-Taberî, şunu nakletmiştir:

    İbn Abbâs’tan radiyallahu anhudan rivâyet edildiğine göre, Allah’ın Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Şehitlerin ruhları cennetin kapısında bulunan bir nehirde, yeşil bir kubbede yahut yeşil bir bahçede bulunan kandillerde yer alır. Sabah akşam cennetin nimetleri onlara rızık olarak arz edilir.” (Ahmed, el-Müsned: 1/266; İbn Ebi Şeybe: 5/290; Taberâni: 10825; Hâkim, el-Mustedrek: 2/74)

    Hasan-ı Basrî rahimehullâh da şöyle demiştir:
    “Şehidler ALLAH KATINDA diridirler. Rızıkları onların ruhlarına gösterilir, bundan dolayı rahatlama ve sevinç duyarlar. Aynen Firavun ve âline ateşin sunulup da bununla acı ve azap duymaları gibidir.” (Beğavî Tefsîri)

    Yine Osmanlı müfessirlerinden Kadı Beydavî şöyle demiştir:

    “Ayet, şehitlerin hayatının cesetle ve canlılarda gördüğümüz cinsten olmadığına, onların hayatlarının akılla değil, ancak vahiyle anlaşılacağına bir tenbihtir.”
    Dedikten sonra bu diriliğin mahiyetini açıklamak için yukarıdaki Hasan-ı Basri’nin sözüne yer vermiştir.

    İşte Kadı Beydavi’nin size bir reddiyesi: Siz aklınızla kıyas yaparak şehirlerin diriliğini kendi diriliğiniz gibi görüyor, sonra da hayatta olan kimselerden bir şeyler istenebildiği gibi onlardan da istenir diyerek bâtıl bir söz söylüyorsunuz. Beydavî ise şehitlerin diri olmasını canlılarda görülen bir hayat gibi olmadığını, bunun manasının; şehitlerin Allah katında nimetleniyor olduğu anlamına geldiğini söylüyor.

    Evet Yusuf Bey, verdiğiniz âyetlerin hiç birisinde ölülerden birşey istemek, onlardan dua istemek gibi birşey olmadığı ortaya çıktı Allah’ın izniyle. Allah’ın ayetlerini kendi hevanıza uydurmaya çalıştığınız için Allah’a tevbe edin.

    1. AHMET HELVALI-ALMANYA dedi ki:

      “Ayetel kürsi,Allahın izniyle Evliyaya ruhsat vermiştir,!!,vehhabilerin tefsirini yapma(pravakatör)
      ler.,aynısını yapıyo”.merkz s.s.arabistan!!,ali – imran 169-170-171,*nisa 69 …fatihanın son ayet,vb
      önemine binaen:::kırk çeşmeler önünde türbe var yıllar önce yıkmaya çalışmşlar,ağızları kulağa gitmiş,arşivden,o evliya”ALLAHIN ADAMIDIR”!!!,UYANIN ARTIK,”ALLAHU BES- BAKİ HEVES”
      ..bay öğrt men…SON UYARI.,İŞ KALDI C.ALLAHIMIZA.!!??ve Allahın adamlarına.!!??

    2. yusuf ata dedi ki:

      türbelere kabirlere ziyaret eden kişilere medet diliyorsunuz diyen sensin; bilmeden kulağınla duymadan söylüyorsun zan ediyorsun bilakis; tevbe et Allah’ın ayetlerini kendi hevanıza uydurmaya çalıştığınız için Allah’a tevbe et.bu iş senin işindeğil emekli olduğun bıranşla ilgili lütfen tartış senin müslümanlığın sana benimki bana ;türbeler konusuna kimse girmeden sen konu yaptın nerdeyse kabirde dua edenlere müşrik edeceksin sen duayı medete çevirdin davacıyım ahirette senden .

      1. Emekli Öǧretmen dedi ki:

        Yusuf Bey, seni insaflı ve adaletli olmaya davet ediyorum, benim ilk mesajım halen orada duruyor. Bir daha bak Allah için. Ben genelleme yapmadım. İşte benim yazdığım şey;

        “Bu türbelerde defnedilmiş mevtalara, vesile/tevessül adı altında yalvarıp medet/himmet isteyenlere sormak lazım;……”

        Benim ifadelerim gayet açık, her kabristana giden medet istiyor falan demedim, neden iftira ediyorsun? Benim lafım ölülerden medet yahut dua yahut herhangi bir şey isteyenlere… Sen diyorsun ki böyle kimse yok. Ben de diyorum ki var, senin haberin yok. Sen de onlardan birisin, ölülerden dua istenir diyorsun, büyük bir hata ediyorsun. Ölülerden birşey istenmez. Diğer mesajlarımda alimlerden nakiller yaptım. Sen inat edip kabul etmiyorsan bari iftira atma. Söylemediğim şeyleri söylemişim gibi konuşuyorsun. Dilinden ve elinden emin değilim artık. Adaletli ve insaflı olmadığın için bu da sana son mesajım. Selâmetle…

    3. yusuf ata dedi ki:

      emekli öğretmen ilk cvp yazdığından berli bu kabirleri yıkan kişileri eleştirmedin 1kere bile halen müftülük yapmaya devam ediyorsun. demekki sende kabir yıkan kişiler gibi düşünüyorsun düşünmesen eleştirirdin. yani sen ancak müftülük yapmaya gelmişsin burya yoruma. En büyük sorunlarımızdan birisidir; sırf konuşmak olsun diye konuşmak…selametle

  2. Ali asim dedi ki:

    Türbeler mezarlar ayni zamandan geçmişi hatırlatir, kültürel ve milli hafızayı nesillere aktarir.Suriyede bir sürü türbe ve mezarlık işid zihniyeti eliyle siyonistler tarafından kaldırtildi.islami geçmiş ve hafıza silindi.50 yil sonra orasi yahudiler tarafından işgal edildiğinde hic bir İslami eser kalmamis oldu.vehhabi zihniyetin anlamadigi kimse mezarliga gidip ölüden bir şey istemiyor.Allahi ölümü ahireti hatırlatan vesilellerdir.Gecmisi hatırlatan kültürel ve milli hafizalarimizdir.

  3. Emekli Öǧretmen dedi ki:

    Yusuf Bey, siz hasta olduğunuz zaman kabirdeki doktorlara mı gidiyorsunuz yoksa hayattaki doktorlara mı?

    Madem ölülerden yardım istemek ile dirilerden yardım istemeyi bir tutup kıyas ediyorsunuz, o halde sizin için ölmüş doktor kabirlerine gidip kendiniz için reçete talep etmeniz gayet normal birşey olmalı…

    Hadis-i Şerîf külliyatları, peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin duaları ile doludur. Hele bir bakın bakalım Allâh’tan ğayrısına yalvarmış mı? Hani onu örnek alıyorduk?

    1. Yusuf ata dedi ki:

      Sen diyorsunki ölülerden medet istiyorlar ne biliyorsun medet istediklerini medet allahtan istenir .dua istiyorlar canlıdan da istenir mümin ölürdende kanıtım şöyle canlıdan.hz yakup oğulları dediki babasına bizim için allaha dua et affedilmemiz için.ölü dediklerin içinde bakara süresi 154 onları ölü saymayın sizler farkedemezsiniz.ruhlar şehitler ölmez .sende kaynak gösteriyosun bende nasıl olcak .

    2. muhammet fatih ersoy dedi ki:

      çık camilerde kürsüye çık konuş bay öğretmen,yüreğin varsa.?ilk önce babanın mezarını yık.!?

  4. Emekli Öǧretmen dedi ki:

    En büyük sorunlarımızdan birisidir; sırf konuşmak olsun diye konuşmak… Selametle.

    1. Yusuf ata dedi ki:

      Müminler birbirlerine dua ederken vesilede olur Maide süresi 35.yusuf süresi 97/98 ölülerdende şehitlerdende dua ve vesile istenir bakara süresi 154 ayet , emekli öğretmen bu işler sınıfta türkçe alfabesini öğretmeye benzemez sen hele o eksikliklerden anlat osmanlıcadan türkçeye nasıl geçtik gereklimiydi faydasımı oldu zararımı oldu.selametle

  5. yusuf ata dedi ki:

    emekli öğretmen verdiğin ayet müşriklerden bahsı geçiyor konuyu karıştırma kafalarıda buharlaştırma ve sabepte olma .biz birinden yardım et derken mesela doktordan ondanmı istemiş olduk asıl verenden ve alandan kalben istemiş olduk. bilenlerle bilmeyenler bir olurmu öğretmensin öğernci bu soruya yardım et dedi gittin ozaman şirke he . bakara süresi 256 ayette .dinde zorlama yoktur. sana bu türbeleri vesilesini soranmı olduda bu konuya girdin öğretmenlik sınıfında olur .

  6. yusuf ata dedi ki:

    çok büyük saygısızlık ve zarar vermek devlet bu yapanları yakalayıp icralık etmesi lazım kuruşuna kadar almak lazım yapandan; ama defineci yaptı demekte olmaz delil lazım süriyede türbeleri hep patlatıp yıktılar o zaralı kişilerden bayburt ta olabilir.

  7. ismet demir dedi ki:

    sayın hocam emin olun sşize yakıştıramadım o kelimeyi ölüdenmedet umma ve neden kendi mezarını korumadı die o kadar ateist inancsız insanlar var kurana küfreden yakan ayak altına alan haşa sümme haşa yaradana küfreden o zaman haşşa yaradandamı aciz kuranı indirendemi aciz yapmayın böle laflar insan gider ulema kabirlerine fatiha okur döner hic kimse ondan medet umdugunu sanmıyom öle bi fikirde kimsede yok senin sanırım fikrin o

    1. Emekli Öǧretmen dedi ki:

      İsmet Bey, benim kullandığım bu üslup, Kur’ânî bir üslûba benzemektedir. İsrâ, 56 – En’âm, 71 gibi ayetlere bakabilirsiniz.

      Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem zamanındaki veya daha önceki inançsızlar bu ayetlere dediğiniz şekilde cevap verselerdi haklı mı olacaklardı?

  8. Emekli Öǧretmen dedi ki:

    Bu türbelerde defnedilmiş mevtalara, vesile/tevessül adı altında yalvarıp medet/himmet isteyenlere sormak lazım; kendi kabirlerini dahi koruyamayanlar size nasıl yardım edecek, sizi nasıl koruyacaklar?

    Müslüman yalnızca Allah’a dua edip yalnızca O’ndan medet ister, ölülerden değil.

    “Bunlar vesiledir” diyerek insanları ruhlardan medet istemeye çağıran kimseler dalâlet davetçileridir.

    Allahu teala buyuruyor ki:

    “Allah’ı bırakıp da, kıyamete dek kendisine karşılık veremeyecek olan kimselere yalvarandan daha sapık kim vardır?! Kendilerine yalvarılan bu kimseler ise, onların dualarından habersizdirler.” (Ahkâf suresi, 5)

    Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

    ” Bir şey istediğinde Allâh’tan iste. Yardım istediğinde Allâh’tan iste.” (Tirmizî, 2516)

    1. Murat Çelik dedi ki:

      Beş vakit namazın her rakatında fatihanın arapçasını okuyoruz, ah bide merak edip ne dediğini öğrenmek için tükçesini okusak veya imamlar namaza başlamadan önce türkçesini hatırlatsa biliririz ki “yalnız sana inanır sana kulluk ederiz, yalnız sender yardım isteriz” yetmezmiz insan oğluna.

    2. AHMET HELVALI-ALMANYA dedi ki:

      muhtemelen türbeleri,türbelere karşı gelenler yıkmış olamazmı.??,fatih sultan istanbulu
      feth ettiğinde,sahabe eyüp sultanın türbesini YAPTIRDI,,köpekler,kedi vb leri pislik yapmasın.??
      sn öğretmen, kuranda ayetel kürsi yi., iyi oku c.Allah evliyasına ruhsat vermiştir.!!

      1. Emekli Öǧretmen dedi ki:

        Ahmet Bey, buyurun gösterin, ruhlardan medet isteyin nerede yazıyor Âyetu’l-Kursî’de?

        Âyetu’l-Kursî Meali:

        “Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.”

        (Bakara Sûresi, 2/255)

        1. AHMET HELVALI-ALMANYA dedi ki:

          e.öğretmen,(düplör yaparak ismini saklama),kuranı kerimin bir çok yerinde EVLİYA kayıtlı,
          neden müftü efendilere danış-öğren,ayrıca asayış güçleri kimlerin türbeleri tahrip ettiği.??
          yapılıyor.??

  9. Eğitimci dedi ki:

    Milli ve manevi yerler ile tarihi mekan ve makamların güvenlik kameraları ile,daha sağlıklı,sağlam korunması gerekir.Şehir merkezinde bunun yapılabilmesi düşündürücü.İnşaallah bu insan müsveddeleri kısa sürede bulunur ve kamuoyu ile paylaşılır…

  10. muhammet fatih ersoy dedi ki:

    bayburt valisi gereken önlemi alacağı kanaatindeyiz,yani”kamera sistemi yapılmalı,erzurum-trabzon
    ve konya ,da kameralar var …..bayburtta yok,çok yazık.

  11. Ismet akyüz dedi ki:

    Be ey gafiller zencaninin asil mezari cumhuriyet ilkokulun bulundugu yerden kedinin mezarinin yanina tasinmistir buyuklerden. Kedinin mezari diye ogrendik anadolunun. Ilk turk mezarlik yerleridir saygilarimla.

  12. Bülent dedi ki:

    Sadece içimden geçenleri yazmak istedim BAYBURT’ ta bu kadar bekçi varken devletin devriye atan polis i varken ve orada ki esnaflar varken Bayburt’un işlek caddesinde defineciler bu kadar rahatlıkla hareket edebiliyorlar sa bence görevlilerin görevlerini eksik yaptıkları anlamına gelir diye düşünüyorum .

  13. Üsame Durmuş dedi ki:

    Kabirlerden ibret almayıp,geçici dünya hayatı için hırsızlık peşinde olan mahluklara ne anlatabilirsiniz?
    Onlara insan demedim de bizler ne kadar insanız şöyle bir sorgulayalım.Zirai tohumlar ithal oldu tamam da bizim tohumlarımıza ne oldu ki neslimizin bozulduğu gibi bizlerde bozulduk.
    Yoksa bizler bozuldugumuz için mi neslimizde bozuluyor.
    Dini kadının yaşam şekline sıkıştırırken hiç banka promosyon ve faizleri için banka kuyruklarında beklediğimiz aklımıza geldi mi?
    Sahi doymak,doyum neydi?Neden göllerde susuz kaldık?
    Faiz Allaha ve Peygamberine savaş açmakken parayı cogaltmakla zenginlesecegimizi zannettik.
    Gücü yeten bu gidişata dur desin,Allah hepimizi affetsin.

    1. İKRAM BİRİCİK dedi ki:

      TÜRBELERİ NEDEN GİZLİ YIKIM YAPIYORLAR NEDEN,SURİYEDE AYNI KİŞİLER TÜRBELERİ
      YOK ETTİLER.ASLLINDA KENDİLERİNE ZARAR VERİYORLAR,YAZIK BAYBURT YETKİLİLERİ KAMERA VEYA BÖCEK TAKIMI OLMALI,Kİ GEREKEN LER YAPILSIN.ZATEN GİZLİ ASAYAİŞ DEVREDE.