Dolar 32,3195
Euro 35,0491
Altın 2.308,99
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bayburt 15°C
Az Bulutlu
Bayburt
15°C
Az Bulutlu
Cum 16°C
Cts 19°C
Paz 18°C
Pts 19°C

Bayburt Üniversitesinde “Dede Korkut” Sevinci…

Bayburt Üniversitesinde “Dede Korkut” Sevinci…
30 Kasım 2018 19:38 | Son Güncellenme: 20 Ocak 2020 16:57
A+
A-

UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu) Türk Destanı ‘Dede Korkut’u ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne dahil etme kararı, Dede Korkut diyarı Bayburt’ta ve destan kültürünü yaşatan Bayburt Üniversitesi’nde sevinçle karşılandı.  

Konuyla ilgili açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Bayburt tarihinin insanlığa armağanı olan ve evrensel bir değer olarak kabul edilen Dede Korkut’un UNESCO tarafından tescil edilmesinin önemine değindi. Üniversite bünyesinde merkez Külliye’ye tarihi zatın adını verdiklerini ve Dede Korkut Araştırma Merkezi kurduklarını belirten Coşkun, toplumların tarih boyunca halk hikayeleri ve destanlar yoluyla biçimlendiklerinin altını çizerek insanlığa mal olmuş bir değeri yaşatmak için çalıştıklarını söyledi. Coşkun, Araştırma Merkezi çatısı altında Dede Korkut adına geçmişte biri Bayburt, diğeri Azerbaycan’da olmak üzere iki sempozyum düzenlediklerini, konser etkinlikleri yaptıklarını ve geleneksel hale getirdikleri Dede Korkut Bilim, Kültür, Sanat ve Edebiyat Ödülleri ile farklı alanlarda temsil ettiklerini ifade etti. Akademisyenlerin ilgili alanlarda çalışmalar gerçekleştirerek yayına ve projeye dönüştürdüklerini aktaran Coşkun, UNESCO’nun kararı sonrasında yapacakları çalışmaların sayısı arttıracaklarını ve yıl içerisinde anlamlı etkinlikler planladıklarını dile getirdi.  

Araştırma Merkezi’nin Dede Korkut yılı etkinlikleri kapsamında düzenleyeceği Nisan ayı içerisinde uluslararası bir sempozyum, seçkin akademisyen ve araştırmacıların katılacağı konferans serileri, paneller, tiyatro gösterisi, heykel çalışması, konser ve kültür organizasyonlarının müjdesini veren Coşkun, Dede Korkut’un Bayburt’un dünyaya açılan yüzü olduğunu söyleyerek tüm halkın sevinci paylaştığını bildirdi. Coşkun ayrıca, Dede Korkut’un kültürel ve tarihsel bir şahsiyet olarak, şehrin tanıtımında ve turizmin gelişmesinde bir fırsat olduğunu da sözlerine ekledi.  

UNESCO kararı sonrası TRT Haber canlı yayınına konuk olan Doç. Dr. Hamdi Güleç, Dede Korkut Türbesi önünde yaptığı konuşmada, Dede Korkut’un Anadolu topraklarında ve bizzat Bayburt’ta yaşayarak eşsiz destanları anlattığını ifade etti. Tarih bilincinin oluşmasında ve Türk-İslam kültürünün fikri altyapısında önemli yeri bulunan Dede Korkut hakkındaki araştırmaların, Bayburt coğrafyasına işaret ettiğini belirten Güleç, bu eşsiz tarihi paylaşmak adına tüm vatandaşları şehre davet etti.

 

YORUMLAR

  1. Bayburt lu Salih dedi ki:

    UNESCO nun DEDE KORKUTU kültür mirası olarak tanıması Bayburt adına güzel gelişme, çünkü sizin geliştireceğiniz projeler kapsamında , ister somut olmayan kültür adı verilsin, ister verilmesin, UNESCO nun bu adımını fırsata çevirmeli ve günümüze gelene kadar daha somut yaklaşımları ortaya koyarak, en son İSLAM ile şereflenmemizin bir sonuç olduğunu, ALLAH ın izni ile, dünya sona erene kadar bu şeref ile mahşerde hak talaya kavuşacağımız nesillerimize aktarmalıyız.
    Bu bağlamda uygun ortam oluşturulup,Bilge Kaan,Kültigin, Dede Korkut,Alp Er Tunga,Hoca Ahmet Yesevi,İbni Sina,Farabi,Katip çelebi,Hazerfen çelebi,Evliya çelebi,Mevlana,El harani,El kindi,Ömer hayyam,Kaşgarlı Mahmud,Piri Reis,Battani (Battani,1 güneş yılını 365 gün, 5 saat, 46 dakika ve 24 saniye olarak ölçmüştür. ) Alp Arslan,Alattin Keykubat, Osman Gazi, Fatih,Yavuz,Kanuni, Abdulhamit,Atatürk ve eklene bilecek diğer önemli şahsiyetler ve Türk tarihinin önemli abideleri ,hanlar,hamamlar,kervan saraylar,(ural,altay ve baykal gölü) Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun bölgemiz adına en önemli sembolü 2,PLEVNE KOP savunması,Çanakkale zaferi, Kervansaraylar, medreseler, darüşşifalar, rasathaneler, külliyeler,otağlar, Bilim,düşünce ve sanatın yeni ve özgün sayfaları. Türk ve İslam mirasını sembol ize eden büyük bir alanda,Altaylardan başlayan ve Anadolu birleşen harita çizimi üzerine minyatürk inşa edip buralarda Türk mimarisine uygun yerleşim alanları ve platolar inşa edilebilir ve Bayburt İPEK YOLU üzerinde merkez haline gele bilir.
    Hatta Kale ile bütünlük sağlayacak şekilde,keşke büyük biçimsiz konutlar inşa olmadan, komple müsait olasa idi, Kaleardı mahallesi bu proje içininşa edilse nasıl olurdu.
    Şöyle tasavvur ediyorum, böyle bir proje inşa edilmiş veya büyük bir plato) Bayburt -Çaykara arası tünel açılmış,TREN yolu projesi yapılmış (akabinde fabrikalar kurulup Trabzon limanına yükler taşınıyor) Bayburt DEDE KORKUT Üniversitesi alanlarında başta ilahiyat fakültesi olmak üzere mühendislik fakülteleri söz sahibi ve proje ve bilim adamı yetiştiren yer haline gelmiş, hayvancılıkta ve ürünlerinde almış başını gitmiş, Kale ile şehir bütünleşmiş,Ulu cami,Taşhan,Kırk çeşmeler,Yıldız garajı bütünleşmiş,Çoruh nehrinin her iki yakası açılmış ve Çoruh nefies alıyor ve aynı zamanda şyehirde nefes alıyor, Cumhuriyet caddesi gidiş, çil çilden ,Ozulu caddesi devamı saat kule ile birleşen gidiş gelişli yol,Kayış kırandan itibaren Demirözü yolundaki Üniversite civarını takiben Aslan dağının ön veya arka kısmından geçen yeni çevre yolu…..
    Sanki çok hayal kurdum ;
    Haaa hayal kurdum deyince bir hikaye anlatırlar. Bir sohbette adamın biri bir hayal pilavı anlatıyormuş, şu şöyle olmalı , bu böyle olmalı, arkadaşlarından biri demiş ki , efendi senin pilav çok yağlı oldu demiş, anlatan şahısta , iyi de kardeş ben pilavı bulgurlu ve bol tereyağlı ve bol etli severim, yavan sevmem , senin pilavına da karışmam, bırakta pilavı pişirelim demiş…
    Selam ve saygı ile