Tarihi Çeşmenin Kaderi Değişecek Mi?
Bayburt Şehir Merkezinde bulunan tarihi Kırk Çeşmelerin musluklarından bakteri akmaya devam ediyor.
Yaklaşık çeyrek yüz yıldır yapılan bütün tahlillerde olumsuz neticeler veren tarihi Kırk Çeşmelerin suyunu insanlar içmeye ve çoğu zamanda abdest almaya devam ediyor.
İsmiyle tarihe mal olmasına rağmen, tarihi değerine yakışır bir şekilde gerekli değeri görmeden ayakta durmaya çalışan Kırk Çeşmeler eski günlerini arıyor. Şehrin merkezinde ve Ulu Camiye yakın olması nedeniyle, abdest alan insan sayısının çok olduğu ve çevresinde bulunan esnafların ihtiyaçları için kullandıkları sular aslında sağlık açısından büyük tehlike saçıyor. Çoğu vatandaş bu durumu ciddiye almıyor.
Her ay Halk Sağlığı İl Müdürlüğünün şehrin genelinde kullanılan içme sularının tahlil sonuçlarını açıklaması büyük önem arz ediyor. Ancak Kırk Çeşmelerin tahlil sonuçları diğer sular gibi olmadığının altını çizmekte yarar var. Çünkü buradaki suya yıllardır hayvan ve insan dışkısı kaynaklı bakteri türü karıştığı kamuoyunda pek bilinmiyor. İnsan sağlığı açısından büyük tehlikeli olan bu bakterilerin kökten çözümü için alt yapı değişiminin çözüm olması bekleniyor. Yakında tamamlanacak olan alt yapı tamamen bitirildikten sonra yapılacak olan tahlil sonuçlarının çeyrek yüzyıldır çözülemeyen sorunu kökten halletmesi temenni ediliyor. Aksi taktirde Kırk Çeşmeler mikrop akıtmaya devam edecektir.
Sulardaki bakteri türlerinin meydana gelebilecek sağlık sorunlarını iyi anlayabilmek için konunun uzmanlarından aldığımız bilgiler şöyle;
Mikroorganizmalar (bakteriler, virüsler, protozoalar vb..) son derece küçük organizmalardır. Bazıları konvansiyonel misroskoplarda dahi gözükmezler. Yeryüzündeki bütün bakteriler 0.5 mikrondan büyüktür. Suda bulunan bazı mikroorganizmalar hastalık yapıcıdır. Aşağıda bazı mikroorganizmaların isimleri ve sebep oldukları zararlar kısaca açıklanmıştır.
İçme sularında bulunan bazı bakteriler ;
Yiyecek zehirlenmelerine,
Bakteriyel dizanteriye,
Koleraya ,
Mide ve bağırsaklarda yaşadıkları için,Ülsere sebep olabilirler,
Suya çürük yumurta kokusu verirler,
Son derece hızlı bir biçimde korozyona sebep olurlar,.
Suya kötü koku ve tat verirler.
Suda hastalık yapıcı bakteriler olup olmadığı sadece testle anlaşılabilir. Bu testlerin yılda en az 4 kez tekrarlanması gerekir. Testin yapılacağı en iyi zaman sonbaharın sonu ve yazın başlarıdır. Hastalık etkenleri olan yukarıda belirtilen mikroorganizmaların bakteriyolojik analizleri zordur. Bu yüzden gösterge indikatör mikroorganizmalar kullanılır.
Bunlar;
Koliform bakterisi( özellikle E-koli olarak bilinen E scherichia )
Streptoroccus Faecalis
Clostridium Perfringens sporları.
E-kolinin sularda bulunması, zararlı organizmaların varlığının bir işaretidir. Dışkının 1gr’ında 108 – 109 adet E-koli bulunur. Bu sebeple bir içme suyu tahlil edildiğinde E-koli bulunmuşsa, bu insan, memeli hayvan veya kuşların dışkılarıyla kirlendiği anlaşılır.E-kolinin sebep olduğu kendi alt türü olan EHEC in de HÜS (Hemorojik üremik sendrom) sebep olurlar ki sonu ölüm veya kalıcı böbrek yetmezliğine neden olurlar. Zararlı mikroorganizmaların giderilmesinde, yani dezenfeksiyonunda çeşitli yöntemler kullanılır.
Bunlar kısaca ;
Klorla arıtım ( tek adımlı yöntem) : Klor konsantrasyonu 1mg/lt olacak şekilde dozlama yapılır ve fazla klor aktif karbon filtre ile alınır.
Ozonla arıtım : Ozon suya enjeksiyonu yapılır.
Ultraviyole ile arıtım : Suultraviole cihazından geçirilir ve ultraviole ışığı bakterileri zararsız hale getirir.
Distilasyon : Su kaynatılır.