Bayburt Üniversitesi son olarak yaptığı çalışmayla ilim dünyasına önemli bir eser daha kazandırdı.
Bayburt Üniversitesi bünyesindeki Bayburt Tarihi ve Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi (BAKÜTAM) tarafından, Bayburtlu İrşâdi Baba ve torunu Ağlar Baba (Küçük İrşâdi Baba) tarafından kaleme alınan ve tek kopyası bulunan, “Kısas-ı Enbiya” kitabı, yazarların ailesinden alınan izinle, yeniden basıldı.
Üniversite tarafından, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. NasrullahHacımüftüoğlu’nun başkanlığında oluşturulan ve Yrd. Doç. Ahmet Özkan, Okt. Cihat Taşkesenlioğlu, Arş. Gör. Mehmet Sever ve Arş. Gör. Ayşe Aktaş’tan oluşan ilim heyetinin, iki yıldan uzun sürede, titizlikle sürdürülen çalışması sonucu derlenen Kısası Enbiya, tıpkıbasım ve Latinize edilmiş hali ile iki ayrı kitap olarak basıldı.
Esere bir takdim yazısı yazan Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun; kısas-ı enbiya türündeki eserler hakkında bilgiler vererek, elimizdeki eserin önemini vurguladı. Rektör Coşkun, yazısında, “Aile tarafından muhafaza edilerek günümüze kadar ulaştırılan bu eserde Kur’an-ı Kerim’de yer alan birçok peygamberin kıssası tasavvuf kültürü ile harmanlanarak manzum şekilde yazılmıştır. Önemli bir kısmı Büyük İrşâdi Baba tarafından kaleme alınan eseri torunu Ağlar Baba tamamlamıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda bu eserin devrin ilmi ve edebi seviyesini yansıtır nitelikte olduğu görülmüş ve bu önemli eser, ilim dünyasına kazandırılmak amacıyla üniversitemizce aileden emanet alınarak oluşturulan bir heyet tarafından incelenmiş ve yayına hazırlanmıştır.” ifadelerini kullandı ve kitabın muhafazasında ve hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Tam adı “Kitâb-u İrşâdiyye-Kısasu’lEnbiyâ” olan eser, 1800’lü yıllarda Bayburt’un manevi önderlerinden İrşâdi Baba tarafından kaleme alınmaya başlandı. Ancak müellifin ömrü kitabı tamamlamaya yetmedi ve eser, kaleme alınmaya başlanmasından yaklaşık 100 yıl sonra, yazarın torunu Ağlar Baba tarafından tamamlandı.
Peygamber hikâyelerinden oluşan olan kısas-ı enbiya türü eserler, genel olarak mensur (düzyazı) şeklinde yazılmasına rağmen, İrşâdi Baba’nın bu eseri nadir sayıda neşredilen manzum (şiir) eserlerden biri olarak da göze çarpıyor. Mesnevi tarzda yazılan eserin orijinal hali el yazması şeklinde ve 900 sayfa civarında. Aruz vezninin kullanımındaki ustalıktan eserin müellifinin çok yüksek bir ilmi şahsiyet olduğu anlaşılıyor. Eserde peygamberlerin hayatlarından kesitler sunulmasının yanı sıra İrşâdi Baba tarafından aralara serpiştirilen beyitlerle de her çağa ışık tutuyor.
